"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan zarar bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 27.02.2014 gün ve 2013/21782 Esas - 2014/5319 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 228,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine 15.09.2014 gününde oybirliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma bedelinin geç ödenmesinden dolayı Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi gereğince munzam zarar istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
faiz işletilir.” hükmünü getirmiş ve zamanında tamamlanamayan kamulaştırma bedelinin tespiti davalarında ödemenin yapıldığı tarihe kadar kamulaştırma bedeline faiz ödenmesi imkânını tanımıştır....
Maddesinde belirtilen temyiz süresi de geçmiş bulunması nedeniyle, davacının temyiz isteminin reddine, 2-Dava,yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden dolayı fark aylıkların ödendiği, ancak geç ödenmesinden doğan faiz alacağının ödetilmesi istemine ilişkin olup, davacının fark aylıkları çekmesi sırasında ihtirazi kaydının bulunup bulunmadığının araştırılmasına yönelik olan Dairemizin bozma kararı üzerine yapılan yargılama sırasında, kurumun önce 17.06.2005 tarihli yazısı ile fark aylıkların yanlış hesaplandığının bildirildiği, daha sonra 27.03.2006 tarihli yazısı ile önceki bildirilen rakamında fazla hesaplandığı belirtilerek sigortalı davacı adına borç kaydedilmiş ve davacının aylıklarından ¼ oranında kesinti yapılarak tahsile başlanmış olduğu tespit edilmiştir.İş bu dava, faize ilişkin olup, mahkemenin öncelikle, asıl alacak miktarının da ihtilaflı olduğu anlaşıldığından, bu konuda uzman bilirkişilerden alınacak rapor ile asıl alacak miktarını belirlemeli, daha sonra, dava konusu...
Davacının talep ettiği alacak, davalı bakanlığa bağlı kurumlara sattığı su bedeli ve su bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme zammı ve bu gecikme zammına uygulanacak KDV alacağına ilişkindir. Su satımından dolayı tahakkuk ettirdiği alacak, amme alacağı sayılmadığı gibi, su bedelinin geç ödenmesi halinde 6183 sayılı yasada yer ... gecikme zammının uygulanacağına dair yasalarda da bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece davacı kurumun 6183 sayılı yasaya tabi kurumlardan olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmelerde hüküm yok ise sattığı su bedelinin geç ödenmesinden dolayı gecikme cezası ve KDV isteyemeyeceği ancak temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği nazara alınarak karar verilmesi gerekir....
Mahallesi 148 ada 236 ve 239 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kamulaştırma bedeli hususunda 26.07.2019 ve 17.07.2019 tarihlerinde davalı taraf ile anlaşıldığı hâlde, 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca 45 gün içinde ödenmesi gereken bedelin temerrüde düşülerek ödendiğinden kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı faiz talep etmiştir. II. CEVAP Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini müvekkil idareye anlaşma yolu ile devretmiş olduklarını, buna ilişkin satın alma tutanaklarını mahkemeye sunduklarını, davacı tarafından haksız ve yersiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin yasal süre içinde ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair kararın taraf vekillerince istinaf edildiği, davacı ile davalı idare arasında 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine göre 15.04.2021 tarihinde satın alma tutanağı imzalanmış olup, kamulaştırma bedelinin 333.307,80 TL olarak belirlendiği, bu bedelin davacıya 10.02.2022 tarihinde ödendiği anlaşılmış, aynı Kanun'un 8 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre satın alma tutanağı aynı zamanda tescil belgesi niteliğinde olup, davalı idarenin tescil işleminin beklendiğine dair savunmasının yerinde olmadığı, uzlaşma tutanağının düzenlenmesinden sonra, en geç 45 gün içinde idarece kamulaştırma bedeli hazır edilip, tapuda resen tescil işlemi yapılması üzerine kamulaştırma bedelinin ödeneceği belirtildiğinden, kamulaştırma bedelinin 30.05.2021 tarihi ile ödemenin...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2020/403 ESAS, 2021/437 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen ve yukarıda gösterilen davada görülen karara ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla incelendi....
Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 18/11/2021 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, Mahkemece, uyuşmazlığın kira bedellerinin geç ödenmesinde oluşan temerrüt nedeniyle uğranılan munzam zarara ilişkin olduğu gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, HMK 4/a maddesi gereğince "kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı konulmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra emrinde yer alan 14.218,19 TL'lik tutarın taraflarınca işletilen faiz olmayıp 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 2013 yılında eklenen ek fıkra uyarınca özel kanun uygulaması ile kamulaştırma bedelinde meydana gelen değer azalışını telafi eden bir bedel olduğunu, yasa gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu bedel isim olarak her ne kadar faiz olarak adlandırılmışsa da, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklı değer kaybı bedeli olduğunu, bu aşamada idareler tarafından mahkeme kararı ile birlikte bu bedelin ödenmesi gerekirken, idarelerin bu hususu görmezden gelmekte, haklarında icra takibi açılıncaya kadar ve icra takibi açıldıktan sonra da bu bedele faiz ödemeyecekleri anlayışı ile ödemekten imtina etmekte olduklarını, vatandaşı bu şekli ile ikinci kez mağdur ettiklerini, bu sebeple, bu bedelin BK anlamında faiz olarak görülmesi değil, değer kaybından kaynaklı zararın giderildiği bir tazmin olarak görmenin gerektiğini,...