Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 69. maddesinde, “Her amme idaresi, diğer bir amme idaresi tarafından yapılan hacizlere, amme alacağı bu haciz tarihinden önce tahakkuk etmiş olmak şartıyla, haczedilen mallardan herhangi biri paraya çevrilinceye kadar iştirak edebilir. Hacze iştirak halinde, hacizli malın bedelinden ilk önce haczi yapan idarenin alacağı tahsil olunur. Artanı hacze iştirak tarihi sırası ile alacaklarına mahsup edilmek üzere, hacze iştirak eden dairelere ödenir”. hükmünü içermektedir. 6183 sayılı Kanun'un 69. maddesindeki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebilir. Somut olayda, her iki idarenin alacağı da kamu alacağı olup 6183 sayılı Kanun uyarınca iştirak şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanığın beraatine yönelik hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, borçlusu katılan olarak görünen suça konu 13000 TL bedelli senedi katılan aleyhine icra takibine koyduğunun iddia olunması karşısında; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen "Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması" suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları...
Bu ücretten tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplama yapılması nedeniyle %30 hakkaniyet indirimi yapılarak Net 3.675,76 TL fazla mesai alacağı olduğuna; Yıllık izin ücreti alacağı bakımından yine davalıların izinleri kullandırdığını yazılı belgeyle ispat zorunda olduğu davalıların bu hususu ispat edemediği anlaşıldığından 42 gün karşılığı 2.134,86 tl yıllık izin ücreti alacağı bulunduğuna; Hafta tatili alacağı bakımından net 5251,09 TL, Bu ücretten tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplama yapılması nedeniyle %30 hakkaniyet indirimi yapılarak Net 3809,11 TL hafta tatili alacağı olduğuna; Ücret alacağı bakımından ücretin ödendiğini ispat yükü davalıda olup banka kayıtlarında hesap hareketine rastlanmadığı, davalının ödemeyi ispatlayamadığı anlaşıldığından davacının, davacının 2.292,32 tl ücret alacağı bulunduğuna; Asgari Geçim İndirimi alacağı bakımından davalı tarafça ödeme yapıldığı ispat olunmadığından davacının 3709,27 TL asgari geçim indirimi alacağı bulunduğu kanaatine varılarak...
Dava, sıra cetvelinde alacağın miktarına itiraza ilişkin olup, davalının alacağnın kamu alacağı niteliğinde olması dikkate alındığında 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır. Şu halde, kamu hacizleri, paylaşıma konu bedelin icra dosyasına girmesine kadar haciz konulması halinde garameten paylaşıma intikal ederler. Somut olayda mahkemece, davalı .....’nın satış tarihinde önce borçlu hakkında takip yapıp yapmadığı ve haciz uygulayıp uygulamadığı husuları araştırılması, davalı tarafından alacak miktarının sehven eksik bildirilmiş olması davacıya bir hak vermeyeceği hususları dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davacının toplamda 37.624,29 TL ücret farkı alacağı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ilave tediye alacağı, ikramiye alacağı, yıpranma prim alacağı, sosyal yardım alacağı, yemek yardımı alacağı talepleri hüküm altına alınmıştır. Tarafların kararı istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ve karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıda da belirtildiği gibi,--- amme idaresinin iflas masasına amme alacağı olarak yazdırmak istediği alacağın, amme alacağı olmadığı, bilakis özel hukuktan doğan bir alacak olduğu kanısına varırsa,----, amme idaresinin yazdırdığı alacağın kabul veya reddine karar verebilir. ------ alacağın reddine karar verirse, amme idaresi, buna karşı ---aleyhine sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir (m.--- Alacağı sıra cetveline yazılan (alacaklı) amme idaresi, sıra cetveline kabul edilen diğer alacaklıların alacaklarına veya sıralarına itiraz edebilir ve onlara karşı sıra cetveline itiraz davası açabilir ------ Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi bulunmayıp, bu konuda karar vermek görevi idari yargınındır....
Vergi alacağı, vergi doğuran olayın idare tarafından öğrenilmesinden itibaren tahakkuk ettirilmekte, bu tahakkuktan sonra tahsil zamanaşımına tabi olmaktadır. Bu özellik, alacağın kamu alacağı niteliğinden kaynaklanmaktadır. Nitekim 5510 sayılı Kanunun 93/2 maddesinde kanun koyucu tarafından aynı kamu hukuku ilkeleri gözetilerek “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabidir....
-K. sayılı ilamıyla, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/I. maddesi uyarınca, ilk haczin 3. kişiler tarafından uygulanması hallerine münhasır olarak, para üzerine 3. kişiden sonra birden çok kamu alacağı için haciz konulması halinde bütün kamu alacaklarının ilk hacze iştirakinin kabulünün gerektiği, böyle bir ihtimalde kamu alacakları bakımından aynı Yasa'nın 69. maddesinin uygulanmayacağı, bu ilkeye göre değerlendirilme yapılarak hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bu kez, birleşen dosyada şikayet olunan Türkasset (...) Varlık Yönetim A.Ş. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ......
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin 8.satırında yer alan 2012 yılının Ağustos dönemine ilişkin kamu alacağı...Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E... K:... sayılı kararıyla kaldırıldığından ve bu karar kanun yolu başvuruları sonrasında kesinleştiğinden, ödeme emrinin değinilen kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, 2013 yılının Temmuz ve Aralık dönemlerine ilişkin kamu alacaklarının konu edildiği davaların ise bozma kararlarına uyulmak suretiyle reddedildiği dolayısıyla ödeme emrinin söz konusu alacaklara ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri, 8.satırında yer alan 2012 yılının Ağustos dönemine ilişkin kamu alacağı yönünden iptal edilmiş, kalan kamu alacağı kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2022 NUMARASI : 2021/39E - 2022/201K DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin davalı nezdinde 26/07/2017- 10/06/2019 tarihleri arasında gözlemeci/aşçı olarak çalıştığını, çalışmalarının 09/08/2018 tarihine kadar SGK'ya bildirilmediğini ve sigortasız çalıştırıldığını, iş akdine işveren tarafından son verildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin alacağı, ubgt alacağı, hafta tatili alacağı, agi alacağı ve fazla mesai alacağının faiziyle birlikte davalıdan alınarak ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin 07.09.2022 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiği görülmüştür....