1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 18. maddesi ile 07.05.1964 gün ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan ve Tutuklanan Kimselere Tazminat verilmesi hakkındaki Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 5271 sayılı CMK'nın yedinci bölümünde, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ana başlığı altında, 141 ila 144. maddelerin, tazminat isteme koşulları ve sonuçları yeniden kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş ise de, 5320 sayılı Kanunun 6. maddesindeki Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, bu tarihten önceki işlemler hakkında ise, 07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 02.05.1998 tarihinde davacıya ait tabanca ve mermilere el koyma olup, el koyma nedeniyle...
GEREKÇE VE KARAR Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak; Davacının talebinin aracın teslim edilmemesinden ve kullanamamaktan kaynaklı olarak maddi tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında; El koyma tarihi olan 07.07.2007 ile aracın iadesi kararının kesinleştiği 10.04.2014 tarihine kadar oluşan maddi zararın tespiti için nakliye işi ile uğraştığı tespit edilen araca bu süreçte, ticaret odasından ve şoförler odasından dava konusu marka ve model aracın ne kadar süreklilikle bu işi yapabildiği, bakım, sigorta, amortisman, şoför vs. giderleri çıkarıldıktan sonra sefer başı ne kadar kazanç sağlandığı hususu da sorularak el koyma sebebi ile oluşan net kazancı belirlenerek ve bu miktara el konulan aracın el koyma tarihindeki rayiç bedelin de eklenmesi suretiyle maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, açıklanan...
Ceza Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine hükmedildiği, hükmün 05.04.2017 tarihinde kesinleştiği, davanın el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesine Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla, Davacının 10 yıldan uzun süre el konulan şekerin imha edilmesi nedeniyle satışından elde edeceği muhtemel kazanç ve elde edeceği sermaye ile de ticaret yapacağından kazançtan yoksun kalması dolayısıyla CMK’nın 141/1-j maddesi gereğince 2.000.000 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında kamu davası düşürülenlerin de sayıldığı, bu sebeplerle 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince davanın reddilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu...
mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 80.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 63.593,79 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, manevi tazminat talebinin reddi ile 63.593,79TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
in hakkında 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan yürütülen soruşturma sonucunda 9 paket 33 kg'lık çay eşyasına, 400 adet Dijital Price Camputing Scale marka elektronik tartılara, 180 adet Cosco marka musluklara 28.06.2007 tarihinde el konulduğu, yapılan kovuşturma sonucunda Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesinin 27.05.2015 tarih 2013/299 Esas, 2015/324 Karar sayılı kararı ile ...'in beraatine ve el konulan çay, elektronik tartı ve muslukların iadesine karar verildiği, verilen kararın 31.10.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıya ait yukarıda sayılan mallara haksız yere el konulduğu ancak dosya içerisinde mevcut Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesinin 11.01.2019 tarihli tutanak içeriğinden el konulan malların davacıya iade edilmediği anlaşılmakla; el konulan malların el koyma tarihindeki değerinin ve bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizin davacının haksız el koyma sebebiyle net maddi zararı olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi Davacının manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....
DAVANIN KONUSU Yerel mahkemece, tazminat talebinin dayanağı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/15398 soruşturma sayılı ceza dosyasının henüz sonuçlanmadığı, kesinleşen bir karar veya hüküm olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. GEREKÇE VE KARAR Davacının ölçüsüz arama ve haksız el koyma sebebiyle CMK'nın 141/1-i-j bentleri kapsamında manevi tazminat talebinde bulunduğu dikkate alınarak yapılan incelemede; Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir....
Davalı Vekilinin Temyiz Talebi Yönünden; 1.5271 sayılı Kanun'un tazminat istemenin koşulları başlığını taşıyan 142 inci maddesinde; “...her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir." şeklindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesinden 1 yıllık süre içerisinde dava açıldığından davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına dair temyiz talebi yerinde görülmemiştir. 2.Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası kapsamında düzenlenen el koyma evrakının incelenmesi neticesinde, soruşturma aşamasında düzenlenen kaçak eşyaya mahsus tespit varakası, davacıya ait faturalar da dikkate alınarak, davacıya ait el konulan eşyanın el koyma tarihindeki piyasa fiyatının mahkeme kanalıyla araştırılıp, bilirkişi marifetiyle tespit edilerek piyasa fiyatı üzerinden hesaplanan bedel ile tasfiye sonucu elde edilen satış bedelinin düşülmesi suretiyle tespit edilen bedelin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden...
Davalı vekilin temyiz istemi; davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğine, tazminat isteme koşullarının oluşmadığına, davacının el koyma nedeniyle uğramış olduğu zararın nitelik ve niceliğini ispat etmesi gerektiğine ve davacı lehine vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir. III. DAVA KONUSU Temyizin kapsamına göre; A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü Gaziantep 6....
devam olunacağının belirtilmiş olması karşısında; yapılan işlemden kasıt 20.10.2004 tarihinde davacıların akaryakıtlarına el koyma olup, el koyma nedeniyle maddi tazminat isteminin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde düzenlenmediği gözetilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, Davalı ......