Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK'nun 686 ve 790. maddelerinde; "senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı" öngörülmüştür. Somut olayda; her ne kadar dayanak çekteki ilk cironun lehtara ait olmadığı açıklanarak takibin iptaline karar verilmişse de, çek aslının incelenmesinde ilk cironun lehtara ait olduğu görülmektedir. O halde mahkemece; borçlunun, alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik kambiyo hukukuna ilişkin şikayeti yerinde olmadığından, borçlunun sair itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; çek aslı icra müdürlüğünden getirtilmeden çek fotokopisi üzerinde yapılan inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. 6102 Sayılı TTK'nun 808/1. maddesine göre çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi taktirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan şerh ile ispat edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla bilahare bankadan alınan yazıya göre ibraz edilip edilmediğinin tespiti mümkün değildir....
İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. 6102 Sayılı TTK'nun 808/1. maddesine göre çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi taktirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder. Bankaya süresinde ibraz edildiğinin, belge üzerine yazılan şerh ile ispat edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla bilahare bankadan alınan yazıya göre ibraz edilip edilmediğinin tespiti mümkün değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/88 2021/405 DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İcra Emrine İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Bursa 19....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu bono üzerinde zorunlu unsur olan düzenleme yeri yer almadığı için, kambiyo vasfını yitiren bonoya ilişkin olarak, İ.İ.K. 170/a maddeye göre kambiyo takibi yapılamayacağından, kambiyo senetlerine özgü olarak yapılan takibin iptaline, İİK 170/a. maddesine dayalı olarak yapmış oldukları şikayetlerinin kabul edilmemesi halinde, borca itirazları nedeniyle takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsuz tebliğ şikayetinin yanında sair itirazlara ilişkindir. Mahkemece, davacının ödeme emrinin usule aykırı olduğuna dair şikayetinin kabulü ile; ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 02/10/2019 olarak düzeltilmesine, davacının takibe konu senedin kambiyo vasfı olmadığına dair şikayeti ile borca itiraz taleplerinin reddine, dair karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, borca ve imzaya itiraz dolayısıyla yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafndan borçlu hakkında bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ususlsüz tebliğ şikayeti, imzaya itiraz ve kesinleşmeden önceki döneme ait zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile, takibin durdurulmasına, tazminata ve para cezasına karar vermiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile borçlu şirket hakkında başlattığı icra takibinde; borçlu vekilinin İİK'nun 168/3-5. maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, senetlerin teminat için verildiğini ve düzenlenme tarihlerinin vade tarihlerinden sonraya ait bir tarih olması nedeni ile kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ve kambiyo şikayetinde bulunduğu, mahkemece; borçlunun itirazını ispatlayan bir belge ibraz edemediği, alacaklının kabul beyanı da bulunmadığı, teminat senedi ve borcu olmadığına...
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borçlu yasal süre içinde imzaya veya borca itiraz ederse, İİK’nun 170/3 ve 169a/5. maddeleri gereğince takip durur.İtirazın kabulü kararının kesinleşmesi, takibin iptali sonucunu doğurur ve hacizler kalkar. İİK.'nun 264/2. maddesinde; ''İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır'' hükmü yer almaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takiplerde, itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline ilişkin başvuru yolu olmadığından İİK'nun 264/2. maddesinde belirtilen prosedürün uygulanması olanağı yoktur....