Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....
İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bununla birlikte; İİK.’nun 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/615 ESAS - 2021/1010 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İcra takibine konu senedin, takibe geçildiği tarihte TTK'nın 776. maddesinde öngörülen tüm zorunlu unsurları taşıdığı dosya içeriği ile sabit olup, davacılar takibe konu senetteki imzalarına itiraz etmediği gibi, senedin vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ispata yarar yazılı bir delil ibraz etmediğinden, takibe konu senet, kanunun öngördüğü şekil şartlarını taşımaktadır ve kambiyo senedi niteliğindedir. Dolayısıyla, söz konusunu senedin kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine konu edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Senet, sebepten soyut olduğundan, davacıların takibe konu borca ilişkin iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca, dava dilekçesinde ileri sürülen iddia borca itiraz niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesince kararda bu konuda değerlendirme yapılmasında isabetsizlik yoktur....
İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...
İcra Dairesi 2019/3487 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular hakkında girişilen bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlular vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini, Süresi dışında yapılan imzaya, borca ve faize itirazın reddi gerekmekte olduğunu, borçluların müvekkili alacaklı ile senetten dolayı bir borç ilişkileri olmadını savunarak borca itiraz ettiklerini, senetten dolayı ortaya çıkan borcun bir sözleşme ile başladığı düşünülse bile, bu sözleşme ortadan kalksa bile kıymetli evraktan kaynaklanan borç sona ermeyeceğini, kıymetli evrakın soyut ve bağımsız olduğunu, bu yönde yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, yine borçlu Mesut KOCABAŞ'ın, senet üzerindeki imzaya itiraz etmesi de hem haksız hemde kötü niyetli olduğunu, kendilerinin dava günü tanığı huzurda hazır edeceklerini, yine Mesut KOCABAŞ'ın imzasına ilişkin yapılacak araştırmalar ve imza incelemesinde, imzanın kendisine ait olduğu...
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kısmen reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, takip geçici olarak durdurulmadığı halde mahkemece, itirazı kısmen reddedilen borçlunun, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Borca itirazın süresinde yapılmaması sebebiyle REDDİNE, hacizlerin kaldırılması ile satışın durdurulması taleplerinin ise borca itiraz kabul edilmediğinden REDDİNE, Şartları oluşmadığından para cezasına ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, yapılan tebligatların usulsüz olduğu beyan edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 169. Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz ile hacze ilişkin şikayettir....
İİK'nın 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasıla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, icra mahkemesi süresinde yapılan şikayet ve itirazda takibe konu senedin kambiyo niteliğinde olup olmadığını değerlendirilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra, 04/11/2021 tarihinde borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmakla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....