WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İstem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, avukat olarak takip başlattığı ve davalının borçlu olduğu icra takip dosyasından itiraz dilekçesini alıp yok ettiği iddiasıyla davalının haksız şikayeti sonucunda hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini, yine baro tarafından da yapılan soruşturma sonucunda disiplin cezası verilmediğini belirterek bu haksız şikayet ve hakaret nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının delil olmadan davacıyı şikayet etmesinin anayasal şikayet hakkı kapsamını aştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden-borçlu vekilince icra mahkemesine başvurularak, yetkiye, borca itiraz edilerek protesto keşide edilmediğinden bahisle kambiyo senetlerine özgü takip hakkına ilişkin şikayette bulunulmuş olup ilk derece mahkemesince , yetki itirazının reddine, davanın reddine karar verilmekle davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava dilekçesinin 04.11.2019 tarihinde UYAP’a kaydedildiği, Hukuk Mahkemeleri ön bürosonun havale tarihinin 04.11.2019 olduğu, ödeme emrinin 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup icra mahkemesine yapılan itiraz ve şikayet İİK'nun 168/1. maddesinin 5. bendi, 170/a-1. Maddesine göre 5 günlük süreye tabidir. 6100 sayılı HMK'nun 322/1. maddesinin göndermesiyle, 118/1. maddesi hükmüne göre eldeki dava süresindedir. Tarafların taciz olduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığından HMK.nun 17....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2020 NUMARASI : 2019/1447 ESAS- 2020/572 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine İstanbul 34....

    İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, mahkemece, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

      Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde dayanak senetlerin sonradan doldurulduğu, kambiyo vasfını haiz olmadığı şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur (Yargıtay HGK. 26.02.2003 tarih ve 2003/19- 135 E. 2003/105 K. sayılı kararı). İİK.'nın 169/a-1 maddesi "icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafın en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder....

      Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte takibin iptali istemine ilişkin şikayettir. İİK'nın 170/a maddesinde "...borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir..." hükmü yer almaktadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz....

      İcra Müdürlüğü'nün 2011/5071 E. sayılı takip dosyası ile faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; ödeme emri tebliğ üzerine borçlu adına imzalı olarak icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile takipte talep edilen faiz miktarına itiraz edilmiş ise de; borçlunun, Kastamonu C. Başsavcılığına yaptığı başvuruda icra dosyasına sunulan 28.10.2011 tarihli itiraz dilekçesindeki imzanın kendisine ait olamadığını ileri sürdüğü, ve alacaklının şikayeti üzerine, Kastamonu 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.09.2013 tarih 2013 /179 E., 2013/207 K. sayılı kararı ile; “borçlunun Kastamonu C. Başsavcılığına verdiği dilekçede icra müdürlüğüne sunulan 28.10.2011 tarihli itiraz dilekçesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi nedeni ile 28.10.2011 tarihinde verilen itiraz dilekçesi gereği icra müdürlüğünün 01.11.2011 tarihli takibin 64.220,48 TL faiz faiz miktarı yönünden durdurulmasına dair kararının iptaline” karar verildiği görülmektedir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı T3 ve Yıldız Nakliyat...Şirketine ödeme emri henüz tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığını, takip tarihine kadar işletilen faiz yönünden borca itiraz niteliğinde değerlendirme yapılamayacağını, kamu düzeninden olması sebebi ile süresiz şikayet hakkı bulunduğunu, davacı Yıldız İnşaat...Şirketi yönünden de şikayetin borca itiraz olarak değerlendirilerek süresinde açılmadığı gerekçesi ile verilen kısmi ret kararının da hatalı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davacı borçlu Yıldız Nak...Ltd. Şirketine 17/01/2020, T3'a 24/01/2020, Yıldız İnşaat... A.Ş.'ye 11/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/12/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür....

        Bu süre ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 21.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 30.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, süresinde itiraz edemediğinden talebinin süresiz şikayet olarak ele alınmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borçlunun borca itirazının süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine bono alacağından dolayı ihtiyati haciz kararına dayanılarak kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebi ile birlikte borca itiraz ettiği, ödeme iddiasında bulunduğu, ilk derece mahkemesinin davacı tarafın borca yönelik itirazı ile ilgili herhangi bir hüküm oluşturmadığı, duruşma açmadığı, İİK 169/a maddesi gereğince borca yönelik itiraz halinde duruşma açılması zorunlu olup, bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz nedeni ile duruşma açılarak ödeme iddiası ile ilgili deliller değerlendirilerek hüküm oluşturulmak üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL ANADOLU 9....

          UYAP Entegrasyonu