Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin borcunun bulunmadığını, imzasının hukuka aykırı şekilde alındığını, senedin zorla imzalatıldığını, senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, düzenleme yerinin gösterilmediğini, alacaklı olarak Veysel Gizlence’nin gösterildiği, senette kimin borçlu olduğunun anlaşılmadığını, davanın süreye tabi olmadığını, savunma haklarının ihlal edildiğini, müvekkilinin hak kaybına sebebiyet verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
Cümlesi uyarınca İcra mahkemesinde süresinde yapılan şikayet üzerine takibe konu senedin kambiyo senedinin vasfına haiz olmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceğinin belirtildiği, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetinin yerinde olduğu bu nedenle borca yönelik sair itirazların değerlendirilemeyeceği gözetilerek "gerekçesiyle "Davacının Kambiyo vasfına yönelik şikayetinin kabulü ile takibin iptaline,2- Davalının kambiyo senetlerine mahsus takip başlatmakta kötü niyet veya ağır kusuru bulunmadığından davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına," şeklinde karar verilmiştir....
Alacaklının talebi üzerine borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, borçluya yeniden itiraz hakkı tanır. Ancak, borçlunun ilk ödeme emri tebliği üzerine borca ve fer'ilerine yönelik itirazları ile senet vasfına yönelik şikayet sebepleri ile icra mahkemesine başvurmasından sonra, ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder (Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamı). Bu durumda icra dairesince gönderilen 04/12/2018 tarihli ödeme emrinin tebliğinden sonra davacının yukarıda dava dilekçesinde 1, 3 ve 4 nolu bentlerde özetlenen borca, çek tazminatı ve komisyonuna ve senetteki tanzim tarihi yanındaki düzeltmenin geçersizliği nedeniyle senet vasfına yönelik şikayette bulunduğu İstanbul 15....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/4346 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını, aynı Kanunun 170/1. maddesinin göndermesiyle 168/4. maddesine göre imza itirazını ve yine aynı Kanunun 170a/1. maddesinin göndermesiyle de 168/3. maddesine göre kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini, borca ve itirazlarını icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, davacının, ödeme emrinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin yaptığı şikayetin reddine ilişkin hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Davacıya 16.06.2023 tarihinde tebligat yapılmasına rağmen yasal 5 günlük şikayet ve itiraz süresi içerisinde 21/06/2022 tarihinde işbu dava açılmıştır....
İİK. nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. İcra takip dosyası içerisinde Örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanılmamıştır. Bu durumda borçlunun yetkiye ve borca itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve yine İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık borçlunun isteminin İİK'nun 169.maddesinde belirtilen borca itiraz mı; yoksa İİK'nun 170/a maddesine (borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti) dayalı bir şikayet mi olduğu, buna göre 5 günlük sürenin mi dikkate alınacağı, yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu, sonuç olarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler üzerinde durmakta yarar vardır. Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 167 ve devamı maddelerinde, haciz yoluyla takip 168 ve devamı maddelerinde, bu takip şekline ilişkin borca itiraz 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise İİK.170/a maddesinde düzenlenmiştir....
Açıklanan bu olgular karşısında, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetinin senet aslı getirtilerek ve tasdikli bir suretinin de dosya arasına denetime imkan verecek bir şekilde alınarak değerlendirilmesi, davacının bu iddiasının sübut bulmaması halinde diğer şikayetlerinin değerlendirilmesi, diğer şikayetlerinin de subüt bulmaması halinde sırasıyla öncelikle davacının imzaya itirazının, bunun kabul edilmemesi halinde ise borca, faiz ve faiz oranına yönelik itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir taleplerin herbiri hakkında sırasıyla karar verilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK'nın 353/1- a-6....
, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetin reddine, davacının borca itirazının reddine, karar verilmiştir....
İİK'nın 170/a maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2008 gün ve 2008/12- 450 Esas 2008/452 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı belgenin davalının eli ürünü olduğunu, imzanın davacıya ait olmayıp, davalıya da borcunun bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen bir başka bilirkişi raporunda ve uzman görüşünde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini ve bu çelişkinin de giderilmediğini, Polis Kriminal, Jandarma Kriminal veya ATK'dan rapor aldırılmasının gerektiğini, dosyada alınmış olan raporun kendi içerisinde çelişkiler barındırdığını, hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olmadığını, ceza ve menfi tespit davalarının bekletici mesele yapılmamasının adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık bu hali ile, bonoya dayalı kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayete, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....