İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, örnek (10) ödeme emrinin itiraz eden borçlulardan .....'ne 29.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir iddianın da bulunmadığı, borca itirazın ise 07.04.2014 tarihinde ileri sürüldüğü görülmekle; yapılan itiraz süresinde değildir. O halde mahkemece istemin adı geçen borçlu yönünden süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek tüm borçlular yönünden yazılı şekilde takibin durdurulması isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği, dava dilekçesi ekinde delil ibraz etmediği, tensip tutanağında taraflara delillerini sunması için süre verilmesine rağmen dosyaya İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz yönünden bir delil sunulmadığı, takibe konu çekin kambiyo senedi vasfında olduğu, icra mahkemesinde görülen davalar genel hukuk anlamında bir dava niteliğinde olmadığından, davacı tarafın istinaf dilekçesindeki usule yönelik itirazların da yerinde olmadığı, çek üzerindeki avalimdir ibaresi söz konusu çekin kambiyo vasfını etkilemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı borçlular vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin senetle ilgili itirazlarını incelemeyip, belirtilen gerekçelerle ret kararı verilmesinin müvekkillerinin hak kaybına sebebiyet verdiğini, takibe konu belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, yazı ve rakamların sonradan doldurulduğunu, müvekkilleri lehine tazminata hükmedilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder....
Davacı/borçlu dilekçesinde; imzaya ve borca itiraz da etmiştir. İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti süre yönünden reddedildiğine göre, ödeme emri tebliğ tarihi olan 24/09/2018 tarihine göre borca ve imzaya yönelik olarak 31/07/2019 tarihinde yapılan başvuru da süresinde değildir. Mahkemece bu nedenle borçlunun imzaya ve borca itirazının da süre yönünden reddine karar verilmemesi HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca Hendek İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvurunun şikayet değil, icra takibine itiraz (borca itiraz) niteliğinde olduğunu, müvekkili kendisine hiçbir aktif mal varlığı değeri bırakmayan murisinin terekesinin borca batık olduğunu iş bu davaya konu icra takibi neticesinde öğrendiğini, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin derhal Hendek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde mirasın hükmen reddi davası açtığını, ayrıca takibin kesinleşmesini önlemek için de Hendek İcra Hukuk Mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiğini, Hendek İcra Hukuk Mahkemesi tarafından Hendek 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, bu nedenle kambiyo vasfına haiz olmadığını, müvekkilince sunulan sözleşme ile bu hususun ispatlandığını, senetteki vade tarihinin sonradan başka bir kalemle doldurulduğuna dair araştırma yapılmadığını, bu haliyle mahkemece eksik araştırmayla karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalının kambiyo hukuku mucibince takip yapma hakkının bulunmadığına ilişkin şikayet ve kambiyo takibi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İİK.nun 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Davacı şirkete ödeme emrinin 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 06/03/2019 tarihinde süresinde olduğu, takip dayanağı senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, HMK. 17....
Somut olayda; takip dayanağı senedin incelenmesinde, senedin keşide tarihinin 15.02.2012, vade tarihinin senedin üst kısmında ve metin kısmında 15.08.2014, bedelinin 140.000TL, keşide yerinin ... /... olduğu, itiraz eden borçlu tarafından lehtar ... emrini düzenlendiği ve alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Takip dayanağı senedin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesinde belirtilen yasal zorunlu unsurları içeren kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğu anlaşılmaktadır. Bononun keşide tarihinin tediye kısmında tekrar yazılmasının bonoda çift vade olduğu anlamına gelmez ve bononun kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırmaz. O halde mahkemece, borçlunun sair şikayet ve itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/11 ESAS- 2021/713 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 08/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, ödeme emrini 05/01/2021 tarihinde tebliğ aldıklarını, takibe konu senedin teminat senedi olup kambiyo vasfı bulunmadığını, bunun senet metninde de anlaşıldığını, davalıya herhangi bir borcun olmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir....
Maddesi gereğince borca itiraz, imzaya itiraz ve tahrifat iddialarının beş günlük süre içerisinde getirilmesi gerektiği, ek beyanla zaman aşımına uğradığı konusundaki iddianın beş günlük süreden sonra getirildiği nedenle dinlenemeyeceği, senetteki tahrifat iddiasının da kambiyo vasfına dair inceleme çerçevesinde borcun kısmen kabulü ile eridiği, tüm bu hususlar nazara alındığında mahkemenin borca itiraza yönelik davanın reddine ilişkin sonuç hükmü doğru ise de kambiyo vasfına yönelik keşide tarihinin koçan kısmında oluşunun kambiyo vasfını etkilemediği yönündeki gerekçesi hatalı olup davacının İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen delillerle borca itirazı ispatlayamadığı yönündeki gerekçesinin ise doğru olduğu, bu yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde bulunmadığı mahkemenin beş günlük süre içerisinde takip öncesi zaman aşımı iddiasını dile getirmediği nedenle bu hususta karar verilmesinin hatalı olduğu bu hususun beş günlük sürede getirilmediği nedenle dava konusu değil vakıa konusu olduğu...