Mahkemece dava dilekçesinin HMK'nun 114 ve 119. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği, davalının adı soyadı ve adresinin ve talep sonucunun açıkça gösterilmediği, İİK'nun 119/2. maddesine göre verilen 1 haftalık kesin sürede de bu eksikliklerin giderilmediğinden aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, takip dayanağı bononun ön yüzünde ''bu senet ......
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, İİK'nun 168/3-4-5. maddeleri gereğince, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 11.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 18.09.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak bono altındaki imzanın oğluna ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece, süreye ilişkin bir inceleme yapılmaksızın imzaya itirazın esasının incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, imzaya itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı T1 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Unsurları tam bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekili , imzaya, borca, ferilerine ,faize itiraz ederek senedin davacı müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiş olup ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklının tazminat ve para cezasına mahkumiyetine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itiraz ile birlikte , imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayana itiraz sebeplerini de bildirebilir....
İcra Müdürlüğünün 2020/9367 E. sayılı icra dosyasında takibe konu 02/11/2020 tarih 95470 seri nolu 75.000,00 TL bedelli çekin çalındığını ve bu çekin karışmış olduğu hırsızlık olayına dair savcılık soruşturmasının devam ettiğini, müvekkilinin, Halas firmasına vaad edilen iş karşılığı bu çeki verdiğini ve işbu çekin Halas firmasından çalındığını, borca, faize, çek komisyonuna, karşılıksız çek tazminatına, icra takibine ve icra takibine dayanak belge olan çekteki imzaya itiraz ettiklerini, davanın kabulü ile, öncelikle telafisi güç zararların önlenmesi bakımından icra takibinin tedbiren takibin durdurulmasına, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkiline ait olmaması, çeklerin çalınmış olması ve arkasında bulunan ciro imzalarının sahte olması sebebi ile imzaya ve diğer itirazları cihetinde davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, icra takibine konu ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; aynı alacak ve aynı icra takibine ilişkin aynı Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1848E-2022/323K sayılı ilamı ile zıt yönde hüküm tesis edildiğini, öncelikle bu çelişkili durumun giderilmesi gerektiğini, açılan davanın imzaya itiraz davası olduğunu ve imzanın borçlunun murisine ait olduğunun tespit edildiğini, menfi tespit davası kapsamındaki hususların icra mahkemesince incelenemeyeceğini, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla dava açıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayettir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 170/a-2 3....
O halde, mahkemece kararın gerekçesinde borca itiraza ilişkin değerlendirmeler yapılmasına ve anılan maddede para cezası verileceğine dair hüküm bulunmamasına rağmen istemin imzaya itiraz olarak nitelendirilmesi ve alacaklı aleyhine para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmış, borçlu tarafından çekteki imzaya, borca ve faize itiraz edilmştir. İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 168/5 ve 169.maddesi kapsamında borca itiraz ve İİK.nun 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. İcra mahkemesince borca itirazın İİK.nun 169/a maddesi, imzaya itirazın ise İİK. nun 170.maddesine göre ve bu maddede çizilen sınırlar içerisinde kalarak incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda borçlunun ciro imzasına yönelik imzaya itirazının İİK.nun 170.maddesi ve borca itirazının İİK.nun 169/a maddesi uyarınca yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan madde hükümlerine aykırı olarak ve genel hükümlere göre yargılama yapar şekilde eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra İflas Kanununun 168/4 maddesi uyarınca imzaya ,168/5 maddesi gereğince borca itirazın icra mahkemesine yapılacağı , 169. maddesinde “ Borçlu 168. maddenin 5. bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir” hükmü gereğince kambiyo senetlerine özgü icra takip yolunda imza ve borca itirazda görevli mahkeme İcra Mahkemesidir . Somut olayda; davacı borçlu aleyhine, ... icra Müdürlüğünün 2011/95 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun ... icra Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dilekçe ile kambiyo senedine dayalı borca itiraz edilmiş olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1086 sayılı HMUK'un 25. ve 26. ( 6100 Sayılı HMK 'nın 21., 22. ve 23.) maddeleri gereğince ......