Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazı yanında mükerrerlik itirazına ilişkindir. İstanbul 37. İcra Müdürlüğü 2021/14377 E. sayılı dosyası takip dosyası ile davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25/06/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır. (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul)....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye, borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Noterliğinin 04636 yevmiye nosu ile kayıt altına alındığını, kişinin şirketten ayrılırken teslim etmesi gereken şirket kaşesini müvekkiline ve muhasebeye teslim etmediğini, davalı ile müvekkili şirket arasında bonoda yazılı olan alacak değerinde bir ticari ilişki bulunmadığını ve hiçbir zaman da mevcut olmadığını, davalının anılan bedeli müvekkiline karşı ileri sürmesine neden olacak herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, bonodaki imzanın da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı, borca itiraz ve imzaya itirazın, 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu senetlerin kambiyo vasfında olduğunu, müvekkiline ödeme yapılmadığını, davacının imzaya itiraz etmediğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin iptali istemi ile birlikte ve borca itiraz olduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı belgeler incelendiğinde, alacaklının davalı T3 olduğu ve senetlerin lehdar kısmının tüzel kişi olarak belirlendiği ve takip dayanağı senetlerin kambiyo vasfını haiz olduğu, 25/04/2020 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli senedin yanızca 9.064,82 TL lik miktarının icra takibine konu edilmesine engel bir düzenleme de olmadığından takibin iptali isteminin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil borca ilişkin kısmi ödeme yaptığını dekontlarla mahkemeye bildirdiğini, yerel mahkeme tüm bu hususları göz önünde bulundurmadan müvekkil aleyhine bir karar verdiğini, yerel mahkeme müvekkilin itirazı süresinde yapmadığından bahisle red kararı verdiği ve bunu gerekçelendirmediği nedenleri ile mahkemenin müvekkil aleyhine verdiği kararın bozulması ve müvekkil lehine ortadan kaldırılması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca kısmi itiraz istemine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve yetkiye itiraza ilişkindir. Dikili İcra Müdürlüğünün 2022/15 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı tarafça davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı görülmüştür. İİK'nın 168/5 maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itirazın, yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. İcra dosyasında ödeme emrinin davacı borçlu T2 12/01/2022 tarihinde, davacı borçlu T1 12/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmadığı, davanın 24/01/2022 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davacıların itirazı yasal süresinde değildir....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; borcu olmadığını, tarafına temerrüt bildirimi yapılmadığını, emekli maaşından kesintilerin düşülmediğini, senedin teminat senedi olduğunu, ödeme gününün banka tarafından sonradan doldurulduğunu, kambiyo vasfı bulunmadığını, banka kayıtları incelenmeden karar verildiğini, kredi sözleşmesi ve daha önce yapılan ödemelerin bankanın kayıtlarında mevcut olduğunu, belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu tarafça borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi, ödeme iddiası alacaklı tarafça da kabul edilmemiştir....
nun 168/5. bendi gereğince davacı borçlu T1 yönünden borca itiraz şikâyetinin yasal beş günlük itiraz süresi içinde yapılmadığı, diğer davacı borçlu T2 yönünden ise her ne kadar borca itiraz süresinde ise de davacının borca itirazının kabul edilebilmesi için İİK 169/a-1 maddesi hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği ancak davacının bu nitelikte bir belge sunamamış olduğu gerekçeleri ile yetki itirazlarının reddine, davacıların borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu .... .... .....Şti. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlu vekilinin, icra mahkemesine başvurarak, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte ayrıca şikayette de bulunduğu, mahkemece, derdestlik nedeniyle istemlerin reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, her ne kadar ... .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/506 Esas sayılı dosyasında yapılan başvuru nedeniyle derdestlik gerekçesiyle istem reddedilmiş ise de, bahse konu dosya ilamının incelenmesinde, şikayetçinin, takibin diğer borçlusu ...... ve Tic....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince, yetki itirazının ara karar ile reddine ve borca itirazın da reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı borçlu asil tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş, gerekli istinaf harçları yatırılmıştır. Davacı borçlu istinaf dilekçesinde; alacaklı ile aralarında bir alacak verecek ilişkisinin bulunmadığını, dava dilekçesindeki deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, takibe konulan senedin kambiyo vasfının olmadığını, yetki itirazının reddine dair kararın da yasal dayanağının bulunmadığını, mahkemece ayrıca haksız şekilde aleyhine tazminata hükmedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İİK.nun 50....