Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu belirterek, mahkeme hükmünün kısmen kaldırılarak davanın yetkiye ve borca ilişkin itirazları yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davacı borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapılmış olup, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun yetkiye ve borca itirazlarının İİK'nun 62/1 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, sonuç doğurmaz. Somut olayda, icra mahkemesine yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemece yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline yapıldığı ileri sürülen tebligattan müvekkilinin bilgisi olmadığını, bu nedenle müvekkilin takibi öğrendiği tarih göz önüne alınarak başta senet üzerinde değişiklik yapıldığı, dolayısıyla zamanaşımı oluştuğu ve diğer tüm itirazlarının incelenmediğini, usulsüz tebliğ nedeniyle memuru şikayet iddiamızı araştırıp gerekçelendirmeden eksik gerekçe ile hüküm kurulduğunu tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile mahkemece verilmiş olan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra takibinde borca, yetkiye, zamanaşımına ve usulsüz tebligata itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece itirazın ispatlanamadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez. Borçlunun takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de iddiasını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından mahkemece istemin reddi yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Alacaklının icra mahkemesine başvurusu gerçekte var olan bir itirazın kaldırılması istemi değildir. ... takip, Kambiyo ... Yoluyla takip olup İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda; kambiyo takibinde borçlu, borca itirazını icra müdürlüğüne yapmış olup bu başvuru sonuç doğurmayacağı gibi icra müdürlüğünce bu itirazın değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi de doğru değildir. Alacaklının dilekçesinde, itirazın kaldırılması deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takibin durdurulması kararına yönelik şikayet niteliğindedir....

      Alacaklının icra mahkemesine başvurusu gerçekte var olan bir itirazın kaldırılması istemi değildir. ... takip, kambiyo senedine özgü haciz yoluyla takip olup İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda; kambiyo takibinde borçlu, borca ... icra müdürlüğüne yapmış olup bu başvuru sonuç doğurmayacağı gibi icra müdürlüğünce bu itirazın değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi de doğru değildir. Alacaklının dilekçesinde, itirazın kaldırılması deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takibin durdurulması kararına yönelik şikayet niteliğindedir....

        İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebebine göre yapılan inceleme sonucunda somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; Davacı borçlunun dava dilekçesinde özetle 2019/3381 Esas sayılı takip dosyası ile aleyhinde başlatılan icra takibinde tebligattan haberi olmadığını, tebligatın köy muhtarına tebliğ edildiğini, takipten 103 davetiyesinin tebliği ile 23/12/2022 tarihinde haberdar olduğunu, davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını, boş senet imzaladığını beyan ederek borca itiraz ettiği, İİK'nun 168/4- 5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetileceği, borçlunun takibi öğrendiğini beyan ettiği tarihin 23/12/2022 tarihi olup, bu tarihten itibaren borca itiraza ilişkin davasını yasal 5 günlük süre içinde açması gerekirken, davanın yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 30/12/2022 tarihinde açıldığı...

        Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerde, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Şikayetçi borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalarının borca itiraz davası olmadığını, memur işlemine yönelik şikayet olduğunu ve bu şikayetin kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının icra hukuk mahkemesine başvurusun ileri sürdüğü hususlar borca itiraz niteliğindedir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/479 ESAS, 2021/766 KARAR DAVA KONUSU : Kambiyo Takibinde Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafça davacı T2 Şirketi ile davalı T1 ve dava dışı borçlu aleyhine İzmir 5....

        UYAP Entegrasyonu