WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde keşideci-borçlunun borcu olmadığı ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a madde, İİK'nın 170. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    tarihindeki imza (paraf) müvekkile ve yetkilisine ait olmayıp söz konusu çek kambiyo vasfında olmadığından ve müvekkilin davalı alacaklıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığından itiraza konu icra takibine bağlanan hukuki sonuçların ortadan kaldırılması gerektiği, bu nedenle itirazın kabulü ile, Takibin dayanağını oluşturan çekin keşide tarihindeki imza (paraf) müvekkile ait olmadığından ve söz konusu çek kambiyo vasfına haiz olmayıp müvekkil yönünden geçersiz olduğundan imzaya ve borca itirazımızın kabulü ile bahse konu çeke dayalı olarak başlatılan takibin iptaline (durdurulmasına), İcra takibinin duruşma günü beklenmeksizin tensiben geçici olarak durdurulmasına, Takibinde haksız ve kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya ve İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İzmir 23. İcra Dairesinin 2021/11567 E. sayılı dosyasının incelemesinde; davalı T3 tarafından davacı ve diğer davalı T5 aleyhine 30.000,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağını 20/01/2020 tanzim, 20/01/2021 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli bononun oluşturduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından imzaya ve borca itirazını İİK'nın 168/4 ve 5. maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de bu hususun gerçek dışı olduğunu, davacının imzanın kendisine ait olduğunu bilmesine karşın zaman kazanıp üstündeki malları kaçırmak için haksız olarak senetteki imzaya itiraz ettiğini, ayrıca dava süresince icra takip dosyasının durdurulması taleplerinin uslu ve yasaya aykırı olduğunu, yerinde olmadığını, borca ve imzaya itirazların reddine karar verilerek davacı tarafın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

    İcra Dairesi 2021/9806 sayılı dosyasında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı hem daha önce başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca ve imzaya açıkça itiraz etmemesi hem de huzurdaki davaya konu itirazda ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiği gözetildiğinde yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu tarafça süresinde itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekilinin itirazın kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

    Birleşen dosya davacısı Emine Bulca vekili de karara karşı istinaf isteminde bulunmuş, istinaf dilekçesinde, taraflar arasında sulh olmadığını, yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat yönünden müvekkili lehine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacı Emine Bulca vekilinin istinaf isteminin, 23/03/2022 tarihli ek karar ile süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde, kararın gerekçesi ile birlikte açıklanmadığı, istinaf süresinin tebliğden başladığı belirtilerek ek kararın kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde takibe, borca imzaya, itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Davacılar tarafından asıl dosya ve 3 ayrı birleşen dosyada dava açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan beş adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurarak, borca itirazla birlikte 26.5.2013 ve 23.6.2013 vade tarihli olan bonolar yönünden imzaya itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece takibe konu senetlerde keşide yerinin olmaması nedeniyle İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı hakkında Konya 8. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13619 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yasal 5 günlük süre içinde tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece imzaya itiraz ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İstinaf yolu ile Daire önüne gelen uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraz isteminden oluşmaktadır. İlk derece yargılaması sonucunda, yapılan bilirkişi incelemesi ile inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu, kaşe imza olmadığı, ıslak imza olduğu tespit edildiğinden imzaya itirazın reddine ve borcun sona erdiğinin yasal kanıtlarla ispatlanamaması nedeniyle borca yönelik itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurarak İlk Derece Mahkemesi kararınının kaldırılması isteminde bulunmuştur. İcra ve İflas Kanunu'na göre, borçlu, takip dayanağı olan kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmek zorundadır; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın icra takibinde kendisinin eli ürünü olduğu sayılır (İİK m. 170/1, c. 1, 168/4)....

      Eldeki dava ve şikayet ise 13/02/2017 tarihinde yapılmıştır. Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu