İlk derece mahkemesi tarafından; davacının iddialarını İİK 169a maddesinde öngörülen belgelerden herhangi biri ile ispat edemediği, ödeme emrine takip konusu senet suretinin eklendiği gerekçesi ile borca itirazın ve ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle; dava konusu icra takibinde belirtilen alacak miktarının kesinleşmediğini, buna ilişkin vekil edenlerine bir kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediğini, takibe konu senedin bono vasfı taşımadığını, T1 ve T2'ın kefilliğe ilişkin yasal şartlar oluşmadığından vekil edenlerinin dava konusu borca ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, icra dosyasında takibe dayanak bononun yer almadığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takipte senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet ve borca itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T5 A.Ş....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borçlu yasal süre içinde imzaya veya borca itiraz ederse, İİK’nun 170/3 ve 169a/5. maddeleri gereğince takip durur.İtirazın kabulü kararının kesinleşmesi, takibin iptali sonucunu doğurur ve hacizler kalkar. İİK.'nun 264/2. maddesinde; ''İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır'' hükmü yer almaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takiplerde, itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline ilişkin başvuru yolu olmadığından İİK'nun 264/2. maddesinde belirtilen prosedürün uygulanması olanağı yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK.nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Öte yandan, İİK.nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, her iki ödeme emrinin 17.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihin Salı gününe denk geldiği ve 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 22.06.2014 tarihi Pazar günü olup, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3.maddesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca Pazar günü resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığı için tatili takip eden ilk iş günü olan 23.06.2014 tarihinde yapılmış olan itiraz süresindedir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince, bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından borca itiraz davası açılmış olduğunu, yerel mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını ve hüküm kurulmadığını belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesince kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava kambiyo senetlerine özgü icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraza ilişkindir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, borca itirazın reddine karar verildiği, ancak faize ve borcun diğer fer'ilerine itiraz hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve karar verilmediği belirlenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde, asıl alacakla birlikte bu alacağa takip tarihinden itibaren aylık %0,819 oranında işleyecek gecikme cezası talep edildiği görülmekte olup, borçlunun itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini bildirmiş olması karşısında itirazın, alacaklının talep ettiği gecikme cezasını da kapsadığının kabulü gerekir. Kaldı ki mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla borçlu yararına da usulü kazanılmış hak oluşmuştur. O halde mahkemece borçluların icra takibinde istenen fer’i alacaklara ve özellikle gecikme cezası talebine yönelik itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte itfa iddiasına dayalı borca itiraza ilişkindir. Adana 2. İcra Dairesinin 2019/13532 esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı vekilince davacı borçlu T1 aleyhine keşidecisi T1 , lehtarı Altan İşkin, yetkili hamili T3 olan 27.01.2016 tanzim, 10.01.2017 vade tarihli 7.000,00TL bedelli, 27.2.2015 tanzim, 10.01.2017 vade tarihli 22.000,00TL bedelli unsurları tam olan iki adet bonoya dayalı olarak 22.10.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin davacıya 05/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/11/2019 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün yetkisi ile borca itiraz ettiği, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....