İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2020/131 ESAS- 2020/571 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2020/3341 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya, borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK'nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir....
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, takibin iptali yönünde şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişin olup, davacı vekilinin istinaf nedenlerinin şikayet ve imzaya itiraz yönünden olduğu anlaşılmıştır. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından 25/05/2020 keşide tarihli 214,637,00 TL miktarlı çek dayalı olarak, davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 22/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafın şikayetleri yönünden yapılan incelemede; Ödeme emrinin İİK.'nın 168/2 de belirtilen unsurları taşımadığı, belirtilen yasa maddesinin 02.07.2012 tarihli 6352 sayılı kanunun 33....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Artvin İcra Müdürlüğü'nün 2019/1933 esas sayılı dosyasında hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çekin kendisi tarafından düzenlenmediğini, çek üzerinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin 15.11.2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, itirazın yasal 5 günlük süre geçtikten sonra yapıldığını belirterek davacının borca ve imzaya itirazının reddini istemiştir....
Buna göre, itiraz dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Somut olayda, borçlu diğer itirazlarının yanı sıra, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunduğu, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmamış olması HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olmakla birlikte, bu konuda temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmektedir....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
Sayılı dosyasının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olmayıp genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğunu, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına sahip olmasının gerekmediğini, takip dayanağında senet, sözleşme vb. borç ikrarına havi herhangi bir belgenin takip talebi ile birlikte sunulma zorunluluğunun da bulunmadığını, borçlunun borca ve imzaya itirazını 7 gün içerisinde icra dairesine yapması gerektiğini, ne var ki somut olayda davacı/borçlu borca ve imzaya itirazlarını icra dairesine değil de icra hukuk mahkemesi nezdinde gerçekleştirdiğini, icra dairesine yasal süresinde yapılmış bir itiraz söz konusu olmadığı gibi seçilen itiraz usulünün de yanlış olduğunu, ödeme emri incelendiğinde açıkça yıllık adi kanuni faiz talep edildiğinin görüleceğini, bu bakımdan davacının bu iddiasının da hukuki dayanağının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini...
Somut olayda; davalının davacı aleyhine, alacağının tahsili için kambiyo takibine geçtiği, davacının dava dilekçesinde açıkça ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve borca, imzaya itirazının kabulünü talep ettiği halde, borçlunun isteminin gecikmiş itiraz talebi olarak değerlendirilmesi yerinde görülmemiştir. Borçlunun başvurusu, usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Bu durumda usulsüz tebligata ilişkin şikayet değerlendirilerek sonucuna göre imzaya ve borca itirazlarının da değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın açıklanan hususlar yönünden yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE:Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, davacı-borçlu vekili imzaya itiraz ederek müvekkilinin Türkçe bilmemesi , okuma yazma bilmemesi nedeniyle kambiyo vasfına ilişkin şikayette/borca itirazda bulunmuş olup ilk derece mahkemesince imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmesi üzerine davacı-borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizce, davacı-borçlunun Suriye uyruklu olması nedeniyle MÖHUK.nun 48/1- 2 maddeleri gereğince teminat alınması için davacı tarafa süre verilmek üzere ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353/1- a-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında teminat eksikliği giderilmiş olup ilk derece mahkemesince yeniden imzaya ve borca itirazın reddine koşulları oluşmadığından davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....