edilmesine, itirazı süresinde yaptıklarına, bonodaki imzanın tarafına ait olmaması nedeniyle imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerde, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Şikayetçi borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalarının borca itiraz davası olmadığını, memur işlemine yönelik şikayet olduğunu ve bu şikayetin kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının icra hukuk mahkemesine başvurusun ileri sürdüğü hususlar borca itiraz niteliğindedir....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, İİK'nun 168/3-4-5. maddeleri gereğince, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 11.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 18.09.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak bono altındaki imzanın oğluna ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece, süreye ilişkin bir inceleme yapılmaksızın imzaya itirazın esasının incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, imzaya itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2018 tarih, 2017/6337 esas ve 2018/12027 karar sayılı ilamı). TTK'nın 776/1- f maddesi uyarınca bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerekir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunun 170.maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakerneleri Kanununa göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanununda özelolarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında bu kanunun 170.maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 Sayılı HMK. nun 209.maddesinin uygulama yeri yoktur....
Somut olayda; davacı borçlunun 26/03/2019 tarih, 9795 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde belirtilen adresine gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu adrese yeniden gönderilen örnek no:10 ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35/4. maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ yapılan adresin davacı borçlunun tebliğ tarihindeki ticaret sicil adresi olduğu ve tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygundur. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde yetkiye, borca ve imzaya itiraz etmek isteyen, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayette bulunmak isteyen borçlunun itiraz ve şikayetlerini ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde itiraz ve şikayetler süre aşımından reddedilir....
Eldeki dava ve şikayet ise 13/02/2017 tarihinde yapılmıştır. Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/16555 sayılı dosyası ile başlatılan takibin ve takip konusu senedin iptaline karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davalı T5 yönünden açılan davanın reddine dair verilen karar yönünden yapılan inceleme sonucunda; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu imzaya-borca itiraz etmiş ve kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunarak takibin iptalini talep etmiştir. Yargılama aşamasında ise, bononun, daha önceki tarihlerde attığı imzaların kesilerek senet metnine ekleme yapılmak suretiyle oluşturulduğunu, senedin kambiyo vasfında olmadığını belirtmiş, Mahkemece takip dayanağı bononun unsurlarının tam olduğu kambiyo vasfında olduğu takip konusu senetteki imzanın borçlu eli ürünü olduğunun bilirkişi raporu ile ispatlandığı, senede ilişkin sahtelik iddiasının ise yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından reddine karar verildiği görülmüştür....
Uyuşmazlığın; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itirazla birlikte senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayete dayalı takibin iptali talebine ilişkin olduğu, İİK'nın 168 ve 170/a maddesi gereğince davanın süresinde açıldığı görülmüştür. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/45077 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı lehtar T3 tarafından davacı borçlu keşideci aleyhine 250.000,00 TL bedelli 05/10/2021 tanzim tarihli 15/07/2022 vade tarihli bonoya dayalı olarak 15/09/2022 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı gereğince kriminalistik uzmanı Dr....