- K A R A R - Şikayetçiler vekili, müvekkili şirket aleyhine başlatılan takipte kambiyo senetlerinin haczinin kaldırılması için ... 8. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2016/640 E. sayılı dosyası ile şikayet yoluna başvurulduğunu, geçerli bir haciz işlemi olmamasına rağmen T. Halk Bankası A.Ş. tarafından icra dosyasına gönderilen 377.793,73 TL için icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkili tarafından şikayet yoluna başvurulan haczin kambiyo senetlerine ilişkin olduğunu, para ile ilgili haciz işlemi bulunmadığını, bu nedenle paranın bu dosyaya gönderilmesi ve paranın haczi söz konusu olmadığı halde sıra cetveli düzenlenmesinin mümkün olmadığını, hatalı sıra cetvelinin iptal edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan kredinin teminatı olmak üzere T. ......
HUKUK DAİRESİ Dava, davalı tarafından davacı hakkında iş bu dava tarihi ile aynı tarihte, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edilen bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece TTK' daki kambiyo hukukuna dayalı inceleme yapılarak hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1653 Esas sayılı davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kararın dava dilekçesindeki hususları karşılamadığını, takibe konu senette birden fazla vade tarihi bulunduğundan kambiyo vasfında olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/4993 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 15/04/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 16/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesinde "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....
Somut olayda; icra takip dosyasının ve takibe konu senedin incelenmesinde, senedin arkasında “not: Anneme ait olan x daireyi sattığım zaman parası ödenecek” ibaresinin yazılı olduğu takip tarihinde ve şikayet tarihinde dayanak senedin kambiyo vasfında olmadığı, her ne kadar takip başlatıldıktan ve şikayet yapıldıktan sonra dairenin satıldığı, bir başka deyişle anlaşma konusu şartın gerçekleştiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmayıp takip sonrasında şartın gerçekleştiği sabit ise de bunun sonuca etkili olmayacağı, senet takibe konulduğu anda şart içermesi sebebiyle kambiyo senedi vasfında olmadığı, icra takip hukuku açısından şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem arz etmediği, icra mahkemesinin şartın gereğinin yerine getirilip getirilmediğini denetleyemeyeceği ve şartın yerine getirilmesi halinde senedin sonradan kambiyo vasfını kazanmayacağı anlaşılmakla mahkemenin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı doğru olup Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf...
İİK'nın 170/a maddesinin 1. fıkrasına göre borçlu, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip hakkı olmadığını şikayet yoluyla icra mahkemesine ileri sürebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında da icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip olmadığı hususlarını resen inceleyerek takibi iptal edebileceği hükmünü düzenlemiştir....
Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacağının taşıt alım kredisinden kaynaklanmadığını ve dolayısıyla rehnin bu alacağı kapsamadığını ileri sürmüş olup, İcra Mahkemcesince şikayet olunanın kredi sözleşmesi ve rehne ilişkin belgeler getirtilip incelenmeden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden şikayetçi vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazının kabulü ile, Dairemizin 23.05.2012 tarih ve 2012/ 581 Esas 2012/3602 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel İcra Mahkemesi kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü Dairemizin 23.05.2012 tarih ve 2012/ 581 Esas 2012/ 3602 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel İcra Mahkemesi kararının şikayetçi yararına BOZULMASINA, 31.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafça Şuhut İcra Dairesi'nin 2020/228 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını yapılan bu takipte, İİK aranan müracaat borçlularına başvuru şartı olan protesto çekilmeksizin müvekkili aleyhine takip yapıldığını, İİK'nun 170/a maddesinde ''Borçlu alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168. maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İlk derece mahkemesince, şikayet olunana ait kambiyo takibinin hatalı olarak 5 günde kesinleşmiş gibi gösterildiği ve sıra cetvelinin iptali gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayet olunan vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, şikayet olunanın haczinin daha sonra kesinleştiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.Şikayetçiye ait ilamsız takip, 23.07.2015 tarihinde başlatılmış olup 01.08.2015 tarihinde kesinleşmiş, şikayetçi tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaza 10.08.2015 tarihinde kesin haciz uygulanmıştır. Şikayet olunana ait kambiyo takibi ise 22.07.2015 tarihinde başlatılmış aynı gün ihtiyati haciz kararı alınmış ve 04.08.2015 tarihinde ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüştür....
GEREKÇE:Uyuşmazlık, İİK 170/a maddesi uyarınca kambiyo hukukuna ilişkin şikayet ve İİK'nun 169 ve devamı maddeleri uyarınca imzaya itirazdır. Mahkemenin 01.09.2021 tarih ve 2021/290 E, 2021/426 K sayılı Ek Kararına karşı istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; 5311 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile Değişik İİK'nın 363. maddesi "İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi" başlığını taşır. Anılan madde hükmünde; icra mahkemesince verilen hangi türdeki kararlarla ilgili olarak ve hangi miktarı geçmesi şartı ile istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesine göre; istinafı kabil olan icra mahkemesi kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarı 1.000,00 TL’yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir....
İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....