Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

“Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikâyeti” başlıklı 170/a maddesinde ise aynen; “Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra Mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü yer almaktadır....

    Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şikayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *İcra İflas Kanununun md. 170/9 uyarınca kambiyo hukuku bakımından şikayete ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008...

      İcra Müd nün 2021/18897 E sayılı takip dayanağı kambiyo senedine istinaden takipten evvel süresinde lehdar konumunda olan şikayetçiye protesto çekmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de ; İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek kambiyo hukuku gereğince borçlu olmadığının tespitini istemiş olup, bu istemin icra hukuku prosedürü içerisinde şikayet konusu yapılarak icra hukuk mahkemesinden karara bağlanmasının istenilmesi gerekirken, şikayet yoluna başvurmamış olan davacının bu talebinin genel mahkemede menfi tespit davasının konusunu oluşturmasının mümkün bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Borçluların icra mahkemesine başvuruları, İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukuku bakımından şikayet niteliğinde olup, anılan şikayet İİK'nun 168/3. maddesi açık hükmüne göre 5 günlük süreye tâbidir. Somut olayda, ödeme emri, borçlular vekiline 06.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlular tarafından 07.04.2016 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu görülmüştür. Bu durumda, borçluların icra mahkemesine başvurularının yasal sürede olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davalının geçerli ciroya göre yetkili hamil olduğu ve kambiyo hukuku bakımından takip hakkı bulunduğu, bedelsizlik iddiasının ve kötüniyetin ispat edilemediği anlaşıldığından, davacı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayet ve borca itirazlarının reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ödeme emrinde yer alan "hemen öderseniz borcunuz" ibaresinin ödeme emrinden çıkarılmasına; davalının kambiyo hukuku bakımından takip hakkı bulunduğundan haklı görülmeyen davacının kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda kambiyo şikayetine ve borca itirazının reddine dair karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....

          Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde icra dairesinin yetkisine ve imzaya itiraza ilişkindir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Süre ödeme emrinin tebliği ile işlemeye başlar....

          Borçluların icra mahkemesine başvuruları bu haliyle İİK'nun 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet ve İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin kambiyo hukuku bakımından şikayettir. Şikayet hakkında uygulanması gereken İİK'nun 18. maddesinin 3. fıkrasına göre; taraflar gelmeseler bile mahkemece icabeden kararın verilmesi gerekir. Bu nedenle, HMK'nun 150. maddesi (Basit yargılama usulünde aynı Kanun'un 320/4.maddesi) uygulanarak sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, öncelikle borçlulara yapılan ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde ödeme emri tebliğ tarihlerinin belirlenerek, başvurunun süresi içinde olduğunun anlaşılması durumunda borçluların İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı şikayetlerinin esasının incelenip sonuçlandırılması gerekir....

            İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı takip dosyasına dayanak kambiyo senedi altındaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle 2004 sayılı İİK’nın 170/a ve 16.maddeleri gereği eldeki davayı açtığı, 2004 sayılı yasanın “Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti” başlıklı 170/a maddesine göre; “Borçlu,alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmünde olduğu, anılan yasa maddesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, anılan talep hakkında yargılama görevinin icra mahkemesine ait olduğu anlaşılarak, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

              İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını yahut takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer bir deyişle davacının iddiasının aksine anılan itiraz ve şikayetler kamu düzeninden olmayıp süresiz şikayet sözkonusu değildir....

              UYAP Entegrasyonu