"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipteki borca itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliği'nin 05224 yevmiye nolu 30.07.2020 tarihli vekaletnamesinde "iş yeri açma ve idaresi" başlığı altında ve "banka kredi alımı " başlığı altında kambiyo senetlerini düzenleme ve kambiyo taahhüdünde bulunma konusunda yetki verildiğini, dava konusu bononun iş yeri açma ve idaresi veya banka kredi alımı amacıyla tanzim edildiğini ispat etme yükünün karşı tarafta olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinde faiz türünün reeskont avans faizi olarak belirtilmiş olduğu, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biriyle ispatlanamamış olduğu ve İlk Derece Mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İcra ve İflâs Kanunu'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (YHGK'nın 06/03/2013 tarihli ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. sayılı ve yine YHGK'nın 20/06/2001 tarihli ve 2001/12- 496 E. sayılı kararları). Somut olayda takip dayanağı bononun zorunlu unsurları mevcut olup kambiyo vasfını haizdir....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz, İİK.nun 168/5. maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Öte yandan, İİK.nun 19. maddesi "gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, her iki ödeme emrinin 17.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihin Salı gününe denk geldiği ve 5 günlük itiraz süresinin son günü olan 22.06.2014 tarihi Pazar günü olup, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3.maddesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca Pazar günü resmi tatil olduğundan ve itiraz süresinin son günü tatile rastladığı için tatili takip eden ilk iş günü olan 23.06.2014 tarihinde yapılmış olan itiraz süresindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 23/10/2019 tarihli raporunun Yargıtay'ın denetimine elverişli olduğu ve söz konusu rapor ile takibe konu edilen senetteki imzanın borçlu T1 ait olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, imzaya itiraz yönünden davanın reddi gerektiği, yine borca itiraz yönünden de borcun ödendiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilemediği, bu nedenle davanın imzaya ve borca itiraz yönünden tümden reddinin gerektiği, takibin İİK'nun 170/2. maddesine göre muvakkaten durdurulduğu anlaşıldığından davacının borca itirazlarının ve imzaya itirazlarının ayrı ayrı reddine, icra takibi tedbiren durdurulduğundan asıl alacağın %20'si oranında hesaplanacak kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u oranında hesaplanacak para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4933 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı T2 tarafından iki adet bonoya dayanılarak toplam 84.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 29/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 04/08/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı, takibin dayanağı olan senetlerin bedellerini ödediğini belirttiğinden İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, senetlerin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Borcun ödendiği, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu, senedin tahrif edildiği ... iddiaları borca itiraz niteliğindedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kambiyo takibinde borca itiraz talebine ilişkindir. Tokat 3....
İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. HGK'nun 14/03/2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Yukarıda değinildiği üzere davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olduğundan yazılı belge ile kanıtlamadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. Davanın açılmasından hükmün icrasına kadarki aşamalarda değişik nitelikteki usul işlemleri yargılamaya yön vermektedir. Mahkeme, yargılamayı yürütüp sonuçlandırmak için, davanın açılmasından sonuçlanmasına kadar çeşitli kararlar verir. Mahkemenin verdiği kararlar, ara ve nihaî kararlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hâkimin, bir davada dosyadan elini çekinceye kadar yargılamanın yürütülmesi için vermiş olduğu kararlar ara kararlardır. Ara kararlarıyla, davayı ilerletmek ve nihaî kararın verilmesine hazır hale getirmek amaçlanmaktadır. Ara kararları, hakimin dosyadan el çektirmesini gerektirmediği için mahkeme, taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak doğuranlar dışındaki ara kararlarını kendiliğinden ya da itiraz üzerine kaldırabilir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, davanın süresinden sonra açıldığını, davacının davasının reddine karar verilerek %20 kötü niyet tazminatı ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER: Çarşamba İcra Dairesi'nin 2019/3470 esas sayılı takip dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davanın REDDİNE, Takip durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine YER OLMADIĞINA" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 168/5 ve 169.maddesi uyarınca Kambiyo Senetlerine Özgü takipte borca itiraza ilişkindir....