Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından taşınmazın tamamı üzerinden ipoteğin kaldırılması yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı bankanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından davanıın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davacı kadın tarafından vekalet ücretine, davalı banka tarafından ise,...

    Davacıda itirazın kaldırılması talebinden feragat ettiğinden, feragat nedeni ile itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiğine göre, tahliye talebininde reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalıların tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Her ne kadar icra müdürlüğünce borçlunun itiraz dilekçesi nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ve alacaklılar vekilince de, icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenmiş ise de, süresinden sonra verilen itiraz dilekçesi nedeniyle icra müdürlüğünce hatalı olarak icra takibinin durdurulması takibin kesinleştiği sonucunu değiştirmeyeceği gibi, süresinden sonra yapılan bu itiraz nedeniyle alacaklı tarafın icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunmasını gerektirmez. Mahkemece, hukuki yararı bulunmadığından itirazın kaldırılması ve buna bağlı olarak da icra tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kaldırılması ve icra tazminatına karar verilmesi doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Müdahil tarafından istenen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen müdahil vekili, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin, müvekkilinin davalı kooperatif aleyhine yaptığı icra takibi sonunda cebri icra satışı ile müvekkiline geçtiğini, taşınmaz üzerine iş bu dava dosyasından ihtiyati tedbir konulması nedeniyle tescilin yapılmadığını, ihtiyati tedbirin tescile engel teşkil etmemesi gerektiğini, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddedildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece yapılan yargılamaya göre, İİK'nın 68/a maddesinde yer alan belgelere sahip alacaklının itirazın kaldırılması yerine itirazın iptali davası açabileceği, ancak itirazın kaldırılması yoluna başvurduktan sonra itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, itirazın iptali davası açılması için itirazın kaldırılması davasının kesinleşmiş olması gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka 10.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini İİK'nın 67.maddesine göre talep etmiştir. İlamsız icra takibi yapan alacaklının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak üzerine iki seçeneği mevcuttur....

            nin takibe ilişkin itirazının kaldırılması için alacaklı tarafından 05.01.2015 tarihinde itirazın kaldırılması davası açıldığı, yargılamanın devam ettiği sırada borçlunun 31.01.2015 tarihinde vefat ettiği ve yargılamaya borçlunun mirasçıları şikayetçiler aleyhine devam edildiği, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/4 E.-2015/402 sayılı kararı ile 17.09.2015 tarihinde "davanın kabulü ile davalılar mirasçısı borçlunun borca itirazının kaldırılarak takibin devamına, davalıların dava konusu Huzurevleri Mah. 80. Yıl Bulvarı, Halis Aydın Apt. B Blok K:1 D:1 .../... adresindeki taşınmazdan tahliyesine" karar verildiği görülmektedir. İcra mahkemesinde görülmekte olan itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin incelenmesi sırasında takip borçlusunun ölmesi üzerine şikayetçi mirasçıların davaya dahil edildikleri görülmekle, mirasçıların icra mahkemesinin verdiği itirazın kaldırılması ve tahliye kararını temyiz etme hakları bulunmaktadır....

              Takibin durması üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunmuştur. Yargılama sırasında davacı vekili aylık kira bedelinin 600-TL olduğunu kabul etmiş, mahkemece yargılama sonunda davacı tarafından fazla talep edilen miktar olduğu anlaşılan 2.781,06 TL asıl alacak, 173,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.954,33 TL'nin mahsup edilerek kalan kısım olan 9.337,27 TL üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu durumda davacının itirazın kaldırılması talebi, kabul edilenler dışında kalan 2012 yılı 8., 9., 10., ve 11. ay kiralarına ilişkin olup itirazın bu aylar yönünden kaldırılması gerekirken 9 aylık kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                Bilahare takip edilen 26/09/2016, 18/01/2017 tarihli duruşmalarda; sözlü olarak tedbirin kaldırılması talep edilmiş, aynı duruşmada talebi reddedilmiştir. 26/04/2017 tarihli duruşmada; davalı vekili müvekkili hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirterek, tekrar tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece soruşturma evraklarının istenmesine karar verilmiş, bir sonraki duruşmada davalı vekili tarafından tekrar tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. 28/02/2018, 01/06/2018, 05/10/2018 tarihli birbirini takip eden duruşmalarda da; davalı hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtilerek, tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, tekrar talebi reddedilmiştir. 04/03/2022 tarihli duruşmada; davalı vekili müvekkilinin ceza dosyasında taraf olmadığı, müvekkili yönünden tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilerek, bu red kararı için gerekçeli ara karar yazılıp tebliğe gönderilmiş, bu ara karara karşı...

                  GEREKÇE : Dava, çeke dayalı açılan menfi tespit davasında çekin ödenmemesi, bloke edilmesi ve icra takibine konu edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve daha sonra davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebi üzer,ine mürafaa açılarak alınan ek karar ile tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, mahkemece davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve daha sonra davalı tarafın tedbirin kaldırılması talebi üzerine mürafaa açılarak alınan ek karar ile davalı tarafın süresinde tedbire itiraz etmediği gerekçe gösterilerek tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kısıtlılığın Kaldırılması - İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Vesayetin kaldırılmasına ilişkin karara itiraz üzerine denetim makamı (asliye hukuk mahkemesi) tarafından itirazın reddine karar verilmiş ise de; vesayetin kaldırılması kararı itiraza tabi olmayıp temyiz yoluna başvurulması gerektiğinden itirazın reddine dair denetim makamı kararının bozularak kaldırılmasına, 2-Vesayeten kaldırılması kararına yönelik itiraz dilekçesinin temyiz dilekçesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden temyizin incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan rapor içeriğine göre sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2012 (Pzt...

                      UYAP Entegrasyonu