Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5.950,00 TL kira alacağına vaki itirazın kaldırılması ile bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiş, tahliye yönünden olumlu ya da olumsuz karar verilmemiştir. Karar davacı vekili tarafından tahliye istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Koruma Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından, koruma kararının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum koruma altındaki küçük ... hakkında 5395 sayılı Yasanın 5/1-d bendi gereğince sağlık tedbiri uygulanması istemiyle dava açmış, mahkemece küçük hakkında koruma kararının kaldırılarak sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından koruma kararının kaldırılması talep edilmediği halde, koruma kararının kaldırılması (HMK.md. 26) doğru değilsede bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      İflas sayılı karar tensip tutanağına göre; İİK 182 maddesi uyarınca alacak kaydı yaptıranların alacaklarının tamamını alması, masaya yeni kayıt yapılmaması, alacak kayıtlarının silinmesi, mal varlığının olması, tasfiyenin tamamlanması sebebiyle İİK 182 m. istinaden dosyanın kapatılması, müflis şirket yetkilisine iflasın kaldırılması için muhtıranın tebliğe çıkarılmasına, şirket yetkilisi tarafından ticaret mahkemesinden kesinleşmiş iflas kaldırılması kararı getirilmesi ve muhasebecinin ödenmeyen ücretleri, masrafları karşılaması halinde İİK 182. maddesine istinaden işlemlerin yapılmasına ve dosyanın arşiv sırasına gönderilmesine, İİK 182. maddesine istinaden alınan karar ibraz edilmesi ve iflasın kaldırılmasını talep eden kişi tarafından masrafı dosyaya depo etmesi halinde müflis şirket hakkında iflasın kaldırılması ilanlar ile diğer işlemlerin yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın İflasın kaldırılması başlıklı 182....

        İflas sayılı karar tensip tutanağına göre; İİK 182 maddesi uyarınca alacak kaydı yaptıranların alacaklarının tamamını alması, masaya yeni kayıt yapılmaması. alacak kayıtlarının silinmesi, mal varlığının olması, tasfiyenin tamamlanması sebebiyle İİK 182 m. istinaden dosyanın kapatılması, müflis şirket yetkilisine iflasın kaldırılması için muhtıranın tebliğe çıkarılmasına, şirket yetkilisi tarafından ticaret mahkemesinden kesinleşmiş iflas kaldırılması kararı getirilmesi ve muhasebecinin ödenmeyen ücretleri, masrafları karşılaması halinde İİK 182 m. istinaden işlemlerin yapılmasına ve dosyanın arşiv sırasına gönderilmesine, İİK 182 m. İstinaden alınan karar ibraz edilmesi ve iflasın kaldırılmasını talep eden kişi tarafından masrafı dosyaya depo etmesi halinde müflis şirket hakkında iflasın kaldırılması ilanlar ile diğer işlemlerin yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın İflasın kaldırılması başlıklı 182....

          Dava, itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. Genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde itirazı takibi durdurur. Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68- 68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HMK’nın 33. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda; davacı, icra mahkemesinde davalı tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı talep etmiş olup, bu talebi İİK'nın 68.maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir....

          in ipotek alacaklısı olarak gözüktüğü, davaya konu 7573 ada 16 nolu parsel maliklerinin ipotekten kaynaklanan borçlarını ödedikleri, kayyımın da bunun üzerine taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurduğu, Tapu Sicil Müdürlüğünün ise İbrahim oğlu ...'e ait imar uygulamasından önce kök parsel 136 ada 50 parsel üzerinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı bulunduğunu, bu tedbirin yanlışlıkla haciz olarak işlendiğini, öncelikle bu tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek talebin reddine dair karar verilmesi üzerine eldeki ipoteğin kaldırılması davasının açıldığı anlaşılmaktadır. 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde İbrahim oğlu ...'in ipotek alacaklısı olduğu ve davacının da ipotek alacaklısı gaip ... kayyımı olduğu sabittir....

            Somut olayda; davacı alacaklı başlattığı icra takibi ile 13.500,00 USD kira alacağının 1.350,24 USD gecikme tazminatı ve 405,00 USD gecikme zammı ile birlikte tahsilini talep etmiş ve ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine itirazın kaldırılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının faize yönelik itirazın kaldırılması talebi hakkında karar verilmekle birlikte asıl kira alacağına ilişkin itirazın kaldırılması istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olup, bu husus mahkemece hüküm ve değerlendirme dışı tutulmuştur. HMK’nun 297/2 maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında bir karar verilmesi zorunlu olup, Mahkemece bu gereğe uyulmaksızın asıl kira alacağına ilişkin itirazın kaldırılması istemi yönünden resen tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi yönünde hüküm tesisi doğru değildir....

              karşı da istinaf kanun yoluna başvurduğu gözetilmeksizin, sadece ipoteğin kaldırılması davasının reddi yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi doğru olmamıştır....

                Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

                  Bu durumda davada taraf olmayan kişiler adına kayıtlı bulunan taşınmazlar yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, HMK'nın 389. maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ve tedbir konulan taşınmazlarla ilgili bir niza bulunmadığından .... kişiler adına olan taşınmazlar üzerindeki tedbirin kaldırılması gerekirken, talebin gerekçe de gösterilmeksizin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemenin ....02.2013 tarihli ihtiyati tedbir konulması kararının kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, mahkemenin ....02.2013 tarihli ihtiyati tedbir konulması kararının kaldırılması talebinin reddine dair verilen ara kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, ....05.2013 kesin olarak karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu