"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.10.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastrosu tutanak örnekleri, tapu kayıtları ve dayanakları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davada asıl uyuşmazlık kadastrodan önceki zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 16.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 16.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
“geçerli bir hukuki sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak on yıl süreyle ve iyiniyetle sürdürürse, onun bu yolla kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemez”. hükmü gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil davası olup 3402 Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki düzenlemeye göre “tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” Somut olayda davacı 27.07.2015 tarihli dilekçesi ile dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 11.07.2006 tarihinde yapılıp 14.12.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığına göre, 2015 yılında açılan dava süresindedir....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili, taşınmazın davacılar tarafından malik sıfatı ile zilyet edildiğini, mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramayacağını ve Anayasal koruma altına alındığını, Yerel ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da kadastro öncesi nedene dayalı mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, bu durum yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dairemizce, davanın, davacı ve davalı köyler arasındaki sınırın tespiti isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle 05.05.2016 tarihli karar ile dosya Yargıtay .... Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, .... Hukuk Dairesi’nin, davanın, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğuna dair ........2016 tarihli kararı üzerine görevli dairenin belirlenmesi bakımından dosya Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’na intikal ettirilmiştir. Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu 28.02.2017 tarihli kararı ile; davanın, köy sınırının tespiti istemine ilişkin olduğu ve temyiz inceleme görevinin .... Hukuk Dairesi’ne ait olduğu kabul edilerek dosya yeniden adı geçen daireye gönderilmiştir. Bunun üzerine .......
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının çekişmeli taşınmaz bölümünün kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açmış olmasına göre mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....
Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun değişik 12/3.maddesi “bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindedir. Eldeki uyuşmazlıkta taraflar arasında dava konusu taşınmazların kadastrodan önceki niteliğinin mera olduğuna dair bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, yukarıda özetlendiği üzere çekişmeli taşınmazlar imar uygulamasında imar planı kapsamına alınması sonucu, davacı Hazine’ye özel mülkü olarak veya belediye adına tescil edilip edilemeyeceği noktasındadır. Hal böyle olunca, davacı Hazine’nin eldeki davayı kadastrodan önceki bir nedene dayanarak açmadığı, imar uygulamasındaki yanılgıdan söz ederek bu davayı açtığı açıktır....