Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 16.03.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine ... ve ... asli müdahil olarak davaya katılarak yapılan duruşma sonunda; asli müdahale isteminin reddine karar verildikten sonra yapılan yargılama sonunda isim düzeltme isteminin kabulüne dair verilen 19.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahiller vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydında soyadı düzeltilmesi talebine ilişkindir. Davaya müdahil olarak katılan ... ile ... kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 7.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Uyuşmazlık konusu 128 ada 49 sayılı parsel, 05.08.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 1937 tarih 492 tahrir nolu vergi kaydına dayalı olarak tarla niteliğiyle (....500 m2 yüzölçümlü) davalıların murisi Fazlı Acarlıoğlu adına tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 31.....1992 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydı oluşmuştur. Davacı kadastrodan önceki ve sonraki hukuki nedenlere dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından 3402 sayılı Kanunun .../....fıkrasında açıklanan ... yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından ise; taşınmaz 31.....1992 tarihinden beri tapuda kayıtlı bulunduğundan tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuken bir değer taşımaz ve zilyede herhangi bir hak bahşetmez....

        Temyiz Nedenleri Davacı vekili, taşınmazı davacının 1981 yılından beri zilyet ettiği halde 2015 yılında yapılan yenileme çalışmalarında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3....

          Davalı, çekişmeli taşınmazın kadastrodan önce babası tarafından haricen satın alındığını, kadastro tespiti sırasında eski malikler adına tescil edilmesi nedeniyle bu kişilerin taşınmazı iade etmek istediklerini, davacının tapu masraflarını ödememesi nedeniyle tamamını tapuda satın aldığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın kadastrodan önce yarı yarıya alındığını ileri sürmüş ise de, kadastro tespiti sırasında taşınmazın eski malikleri adına tescil edilmesi nedeniyle, bu kişilerin kadastrodan sonra iade etmeyi kabul ettiklerini, ancak tamamının tapuda davalı adına satış suretiyle tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve pay tescili istemiştir. Görüldüğü üzere, davacı kadastrodan önceki hukuki nedenlere değil, kadastrodan sonraki hukukinedenlere dayanmaktadır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali tescili istemine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Çekişmeli 362 ve 1171 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri 09/01/1967 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf 29/12/2014 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 28/04/2011 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 29/04/1980 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1.Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Temyiz Nedenleri Davacı, taşınmazı malik sıfatı ile zilyet ettiğini, kadastro tespitinin hatalı olduğunu, yerel ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Dava, tapu kaydına dayalı olarak ve kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Temyiz Nedenleri Davacılar vekili, taşınmazın davacılar tarafından malik sıfatı ile zilyet edildiğini, mülkiyet hakkının zamanaşımına uğramayacağını ve Anayasal koruma altına alındığını, Yerel ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da kadastro öncesi nedene dayalı mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, bu durum yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2....

                    Yine Anayasamızın 13. maddesi uyarınca, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir." 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde, kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı 10 yıl ile sınırlanmış ise de, kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 22.04.2015 tarih, 2013/8-2061 Esas, 2015/1256 Karar sayılı ilamında da, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılacak tescil davalarını sınırlayan bir sürenin olmadığı açıklanmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek 4721 sayılı TMK'nın 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17....

                      UYAP Entegrasyonu