Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEYE DAYALI TAZMİNAT İSTEMİ Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. Her ne kadar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından kadastro öncesi nedene dayalı olduğu belirtilerek taşınmazın 3. kişiye devrinden kaynaklanan Hazine zararının tazminine ilişkin olduğu nitelemesiyle dosya Dairemize gönderilmiş ise de, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen iş bölümü kararı incelendiğinde Dairemizin görevinin kadastrodan önceki nedene, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalara bakmakla sınırlı olduğu, alacak davalarına ilişkin temyiz inceleme görevi bulunmadığı, aksine ihtisas alanı borçlar hukukunu kapsayıp temel görevler arasında sebepsiz zenginleşme davaları bulunan 3. Hukuk Dairesi'nin davada görevli olduğu anlaşılmaktadır....

      DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları, keşif, keşifte alınan beyanlar, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; kadastrodan önceki nedene dayanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar davalı adına tespit görmüş, tespit 10/07/2008 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur. Davacı 10 yılık hak düşürücü süre içinde taşınmazların kök muris Mehmet Çakır'dan kaldığı iddiası ile miras payı talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı özetle taşınmazların kök muris tarafından sağlığında Babası Bahattin üzerinden kendisine bağışlandığını iddia ederek davanın reddini savunmuşlardır. Dosya içerisinde bulunan veraset ilamından kök murisin 15/11/2005 tarihinde öldüğü, davacının miras hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

        Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

          Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

            Temyiz Nedenleri Davacı temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini ve dava dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

              Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından önceki malikinden satın alınan çekişmeli taşınmazın, satın alma tarihinden bu yana davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davacı ..., çekişmeli taşınmazı 28.08.1971 tarihli satış senedine dayalı olarak satın aldığını ve o tarihten bu yana taşınmazın kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek dava açmış olup, açıklanan bu niteliğine göre davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu kuşkusuzdur....

                Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun değişik 12/3.maddesi “bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklindedir. Eldeki uyuşmazlıkta taraflar arasında dava konusu taşınmazların kadastrodan önceki niteliğinin mera olduğuna dair bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, yukarıda özetlendiği üzere çekişmeli taşınmazlar imar uygulamasında imar planı kapsamına alınması sonucu, davacı Hazine’ye özel mülkü olarak veya belediye adına tescil edilip edilemeyeceği noktasındadır. Hal böyle olunca, davacı Hazine’nin eldeki davayı kadastrodan önceki bir nedene dayanarak açmadığı, imar uygulamasındaki yanılgıdan söz ederek bu davayı açtığı açıktır....

                  mevzuu gayrimenkullerdeki eksik hissesi nisbetinde tapu iptal ve tescil kararı verilmesi istemi ile dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu