Dava, dava konusu taşınmaz 05/02/1973 tarih ve 16 nolu tapu kaydı ile İsmail oğlu Rasim Mert adına tapuda kayıtlı iken satış vaadine bulunan davalılar T8 T7 ve T9 tarafından Silivri Noterliğinin 04/09/1984 tarih ve 11117 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile davacılar murisi Hatice Özcanbaz'a satışı vaad ve taahhüt edilmiş, tapu kaydı ve kadastro çalışmaları sırasında 16/06/1986 tarihinde yine davalılar murisi İsmail oğlu Rasim Mert adına tespiti yapılmış ve 25/04/1987 tarihinde de tespit kesinleştiğinden tapulama edinme sebebine istinaden 25/04/1987 tarihinde davalılar murisi Rasim Mert adına tapuya tescil edilmiştir. Olayları anlatmak ve açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Görülmekte olan dava da alıcı Hatice Özcanbaz mirasçıları davacılar kadastro öncesi nedenlere (01/09/1984 tarih ve 11117 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine) zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi uyarınca 10 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
K A R A R Dava, kadastro öncesi satış vaadi sözleşmesi ile devralınan zilyetlik iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetlik devir senedi niteliğinde bulunan kadastro öncesi taşınmazların satış vaadi sözleşmesi ile satınalınması nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Kadastro sonucu Milas ilçesi, Ovakışlacık köyü çalışma alanında bulunan 7 parsel sayılı 24.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak davacı ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş; Tapulama Komisyonunca itirazı reddedilen dava dışı...’ın açmış olduğu tespite itiraz davası sonucunda çekişmeli taşınmaz hükmen davacı ..., davalılar ve dava dışı kişiler adına 23.450,00 metrekare yüzölçümü ile tescil edilmiştir. I....
Dava, kadastro öncesi nedene dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 18.10.1966 tarihinde yapılmış ve tespitin 18.07.1967 tarihinde kesinleşmesiyle tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re'sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır. Dava tarihi olan 06.11.2012 tarihi ile çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleştiği 18.07.1967 tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçmiştir....
"İçtihat Metni" Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 4 pafta 1693 sayılı parselin özel parselasyon yapılarak ifrazı sonucu oluşan parseller muhtelif kişilere haricen satılmıştır. Davacı da dava konusu 106 sayılı özel parseli satış vaadi sözleşmesi ile bayilerinden satın almış ise de burada "satış vaadi sözleşmesi," zilyetlik devir senedi niteliğindedir. Taraflar adi yazılı senet yerine resmi şekilde satış vaadi sözleşmesi yapmayı tercih etmişlerdir. Dava dilekçesinde, kararın gerekçesinde ve temyiz dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere davacının talebi satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil değil, TMK'nın 713. m. gereğince kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yargıtay 8....
Dava noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar murisinin 16.08.1967 tarihli noter satış vaadi sözleşmesiyle satım ve teslim aldığı 26 Mart 1339 tarih 56-57-58 nolu tapu kayıtlarının dosyaya getirtilen kadastro tutanağına göre 15.08.1974 tarihinde 61 ada 16 sayılı parsel olarak tespit ve revizyon görüp kadastro tutanağını 05.11.1975 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmektedir....
CEVAP Bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili 23.01.2015 havale tarihli cevap dilekçesi ile, davalılar müvekkilleri aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın satış vaadi sözleşmesi olduğunu iddia ettiği belgenin köy muhtarı tarafından düzenlenmiş olan bir belge olduğunu, bu belgenin satış vaadi sözleşmesi olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın dava konusu olan taşınmazları kadastro tespitinden çok önce 1960 yılında haricen satın aldığını iddia ettiğini, dava konusu olan taşınmazların 1967 yılında kadastro tespiti yapılarak tapuya tescil edildiğini, 1967 yılından itibaren 10 yıl içerisinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak tespit ve tescile itiraz davası açılacağını bu sürenin 1977 yılında dolduğunu, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar satış vaadi ve haricen düzenlenen adi yazılı satış sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar, mahkemece satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, adi yazılı senede dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş, hüküm reddedilen davaya hasren davacılar ve yargılama giderleri yönünden davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz Şubat 1935 tarihli tapu ile iskanen ... ve karısı .... ve oğulları ... (...) ve kızları... ve...’ye verilmiş, satıcı ... o tarihte tapulu olan taşınmazdaki payını haricen düzenlenen ve köy muhtarı tarafından tasdik olunan 15 Ocak 1954 tarihli senetle davacıların murisi ...’e satmış, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz 15.01.1957 tarihinde yine ... ile çocukları ..., .... ve satıcı ... ...) adlarına tespit ve tescil edilmiştir....