Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Dava konusu taşınmazlara ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 29.03.1968 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 28.07.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava kadastro öncesi nedene dayalı olmayıp, davacılar vekili, 228, 409, 463 ve 544 parsel sayılı taşınmazların vekil edenlerinin miras bırakanları adına kayıtlı iken, davalıların mirasçı olmadıkları halde elde ettikleri veraset belgeleri ile isim benzerliğinden yararlanarak ve hileli biçimde taşınmazları kendi adlarına intikalen tapuya tescil ettirdiklerini ileri sürerek, yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tapu kayıtlarının iptalini ve dava konusu taşınmazların hisseleri oranında davacılar adına tapuya tescilini talep ettiğine göre 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 2014/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ecrimisil ve tazminat isteğine ilişkin olup mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm asıl davanın davacısı Yusuf ve birleşen davanın davacıları tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık öncelikle çözüme kavuşturulması gereken kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemini içerir asıl davadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

        dan 25.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davalılar ..., ... ve dahili davalılar ... ile ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içince davacı ile davalılar ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Sebepsiz ......leşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf ......leşirken diğerinin fakirleşmesi, ......leşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve ......leşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....

          Davacının talebi Belediyenin elde ettiği bu kira gelirinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı Belediyeden tahsili istemine ilişkindir. Davacı Hazine davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2012/14559 Esas 2012/19517 Karar) Somut olayımızın yapılan incelemesinde; davacının davalıya gönderdiği ecrimisil ihbarnamelerinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır....

          Davacılar, davalının miras bırakanlarının çocuğu-tek mirasçısı olmadığını ileri sürerek, kadastro çalışmalarında belirlenen tespite ve davalı adına oluşan sicile karşı çıkmaktadır. Dava, kadastro tespiti ile oluşan sicillere ilişkin olarak miras bırakanların ölüm tarihleri itibariyle oluşan davacıların mirasçılık sıfatı iddiası - tespit öncesi nedene dayalı olarak 15.10.2010 tarihinde açıldığına göre davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin hükümde isabetsizlik bulunmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 17.11.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY Davacılar vekili, dava konusu taşınmazların ...ve ...'...

            Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Buna göre sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. (TBK m.77/1) Bunun için de, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tesbit edilmelidir....

              Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 13. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın HUKUK İNCELEME İŞBÖLÜMÜ KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Aksine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun maddeleri olduğu, davanın genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülmesi ve Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri İş Bölümü Üçüncü Hukuk Dairesi Başlılıklı 1. maddesinde “Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden)” kaynaklı davalarda görevli olduğu belirtildiğinden, konunun sebepsiz zenginleşme hükümlerini ilgilendirdiğinden, dosyanın 3. Hukuk Dairesinin görev dahilinde bulunduğu anlaşılmakta olup, dosyanın 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerin amacı, zenginleşenin haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi, hak sahibine geri vermesidir. Bu bağlamda, TBK'nın 77. maddesinde; haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin bu zenginleşmeyi geri vermek zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Somut olayda, dava konusu taşınmazla ilgili olarak hem davacı hem de davalı taraf ayrı ayrı açtıkları kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla tapudaki hisseleri oranında tazminata hak kazanmışlardır....

                    UYAP Entegrasyonu