Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davacılar ve davalıların kök mirasbırakanı ...’dan intikal ettiğini, kök mirasbırakan ...’ın ölümü ile geride çocukları ..., ..., ... ve ...’ın kaldığını, daha sonra mirasçılardan ...’nin mirasçı bırakmadan öldüğünü, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışması yapılırken kendi mirasbırakanları ...’in yer almadığı kök mirasbırakan ...’a ait veraset ilamına göre davalılar adına tespit ve tescil işleminin sağlandığını, bu nedenle ikame edilen davanın kadastro öncesi nedene dayanmadığını, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararının bozulmasını istemişlerdir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davanın; kadastro sonrası nedene dayanan, kadastro tespiti ile davacının kök murisleri ve müşterekleri adına oluşan tapu kayıtlarının intikalleri sırasında miras paylarının ketmedildiği iddiasına dayanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası olduğu, dosyanın 1.Hukuk Dairesinin 21.12.2009 tarih, 2009/11688-13533 sayılı görevsizlik kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin Başkanlar Kurulunca belirlenmesi gerekeceğinden, dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna, GÖNDERİLMESİNE, 13.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kadastro Kanununun 27/1. maddesinde “Mahallî hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine res'en devrolunur.” hükmü mevcuttur. Somut olayda dava, muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescili ile tenkis istemine ilişkin olarak olarak açılmış; yargılama sırasında tenkis istemi bu davadan tefrik edilerek, muvazaa nedeni ile tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olarak devam edilmiş olup, dava konusu taşınmazlar yönünden dava sırasında kadastro çalışması yapıldığı anlaşıldığından, işbu tapu iptali ve tescil davası yönünden uyuşmazlığın Burhaniye Kadastro Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro ile oluşan tapu kaydının kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava; tapu kaydına ve kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, 04.11.1998 tarihinde davanın reddine dair verilen hüküm, 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozmaya uyularak verilen kararın temyizi üzerine dosya maddi hataya dayalı olarak dairemize gönderilmiştir. Bu nedenle maddi hatanın düzeltilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a yine muvazaalı bir şekilde göstermelik bir satış işlemi ile devredildiğini, davanın kadastro öncesi neden dayalı tapu iptal tescil davası olduğu ve bu sebeple 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddedilmişse de dosyanın bir bütün olarak incelenmesinde davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunun açıkça anlaşılacağını, tapu iptali ve tescil davasının mülkiyet hakkına ve ayni hakka dayanması nedeniyle kural olarak zamanaşımına tabi olmadığını, ayni hakkın her zaman ileri sürülmesinin mümkün olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı tarafça dava dilekçesinde nizalı taşınmazın 2002 yılında yapılan kadastro çalışmalarından önce satıcı...'nın zilyetliğinde bulunduğu iddiası ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna, ayrıca yerel mahkeme tarafından da kadastro öncesi zilyetlik tartışılarak hüküm kurulduğuna göre; Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; Yargıtay (16.)...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince bu parsel yönünden yukarıda anılan ve kesinleşen kadastro mahkemesi kararı ile kesin hüküm dava şartı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de tarafları aynı, dava konusu ve sebebi aynı olan iki davanın bulunması ve bunlardan birinin kesinleşmesi halinde kesin hükmün varlığından söz edilir. Oysa somut olayda davalılardan Vedat anılan parselin tapu maliki olduğu gibi eldeki dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil kademeli olarak ise tenkis davasıdır. Kesinleşen davada ise dava kadastro öncesi nedenlere dayalıdır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince 163 ada 8 numaralı parsel yönünden kesin hüküm dava şartı nedeni ile davanın reddi kararı isabetsizdir....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dava dilekçesinde de üzerinde durdukları asıl hileli kısmın davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından dava konusu taşınmazın davalı ...'a devredilmesi hususu olduğunu, davalılar tarafından sunulan harici satış senetlerinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tüm davacıların miras hakkı bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ......
HUKUK DAİRESİ DAVATÜRÜ: KADASTRO Davaya konu taşınmazın tapu kaydı 1956 yılında yapılan kadastro sonucu değil, 2011 tarihinde idari yoldan tescil sonucunda oluşmuş olup; davacı taraf 1962 yılından itibaren zilyet olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Bir başka ifade ile, dava kadastro öncesi nedene dayanamadığına ve tespitten sonraki zilyetliğe dayalı iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre; somut olayda temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....