"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro ile oluşan tapu kaydının kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava; tapu kaydına ve kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, 04.11.1998 tarihinde davanın reddine dair verilen hüküm, 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozmaya uyularak verilen kararın temyizi üzerine dosya maddi hataya dayalı olarak dairemize gönderilmiştir. Bu nedenle maddi hatanın düzeltilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı tarafça dava dilekçesinde nizalı taşınmazın 2002 yılında yapılan kadastro çalışmalarından önce satıcı...'nın zilyetliğinde bulunduğu iddiası ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna, ayrıca yerel mahkeme tarafından da kadastro öncesi zilyetlik tartışılarak hüküm kurulduğuna göre; Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; Yargıtay (16.)...
Her ne kadar davacı vekili tarafından, davalının dava konusu parsele 1999 yılında yapılan kadastro tespiti ile malik olamadığı, 1999 yılında sehven önce Ali isimli bir şahıs adına kaydının yapıldığı, 2017 yılında ise isim tashihi ile terkin sonucunda Alim Kılıç'ın malik olduğu, bu nedenle davanın dayanağının TMK'nın 1025. Maddesinde düzenlenen yolsuz tescil oluşturduğu ileri sürülmüş ise de; dosyada bulunan 01.10.1998 tarihli kadastro tutanağının incelenmesinde, taşınmazın Veli oğlu Ali Kılıç'ın irsen intikalen geldiği, halen adı geçenin zilyet ve tasarrufunda bulunduğu gerekçesiyle Veli Oğlu 1948 doğumlu Ali Kılıç adına tescil edildiği, 24.08.2017 tarihinde ise tapu kaydında malikin "Ali" olan önadının "Alim" olarak düzeltildiği, dolayısıyla terkin veya temlik olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, dava konusu uyuşmazlığın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dava dilekçesinde de üzerinde durdukları asıl hileli kısmın davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından dava konusu taşınmazın davalı ...'a devredilmesi hususu olduğunu, davalılar tarafından sunulan harici satış senetlerinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tüm davacıların miras hakkı bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ......
HUKUK DAİRESİ DAVATÜRÜ: KADASTRO Davaya konu taşınmazın tapu kaydı 1956 yılında yapılan kadastro sonucu değil, 2011 tarihinde idari yoldan tescil sonucunda oluşmuş olup; davacı taraf 1962 yılından itibaren zilyet olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Bir başka ifade ile, dava kadastro öncesi nedene dayanamadığına ve tespitten sonraki zilyetliğe dayalı iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre; somut olayda temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar, Dairemizin 15.06.2023 tarihli, 2022/6899 Esas, 2023/3333 Karar sayılı kararıyla; davada dayanılan ketmi verese olgusunun kadastro öncesi neden olmayıp kadastro tespiti ile açığa çıkan bir durumu ifade ettiği, ketmi verese hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, öte yandan Bölge Adliye Mahkemesince kesin hüküm kabul edilen Çatalca 2....
DAİREMİZCE YAPILAN DEĞERLEDNİRME NETİCESİNDE: Davacı köy tüzelkişiliği tarafından, kadimden beri köylerine ait olan ve kadim mera niteliğinde bulunan taşınmazların köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında hazine adına ham toprak vasfıyla tescil edildiği, bu sebeple yapılan kadastro işleminin doğru olmadığı iddiası ile eldeki tapu iptal ve mera olarak özel sicile tescil davası açılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı T1 kadastro öncesi sebeplerden olan kadimlik iddiası ile kadastro çalışmalarında ham toprak olarak tespit ve tescil görmüş bulunan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali amacıyla eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere bir yerin kamu orta malı olduğu iddiası o yer hakkında kadastro öncesi sebebe dayalı olarak dava açılmasına engel olmayacaktır. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 20. H.D.'nin 2019/1033 E. 2019/2480 K.sayılı ilamında dava kadastro öncesi sebebe dayalı bir dava olarak nitelendirilmiştir....
Mahallesinde bulunan 4129 m2 yüzölçümlü 360 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tapuda çalılık niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olduğunu, ancak, 80 yılı aşkın zamandır davacı ve ailesinin zilyedliğinde olduğunu bildirerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın 13.10.1968 tarihinde 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahrir Kanununa göre tesbit ve 02.06.1968 tarihinde tapuya tescil edildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3. ve geçici 4/3. maddesinde yazılı hakdüşürücü sürelerin geçirilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 ve geçici 4/3. maddesi gereğince açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....