Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. -//- Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. 3- Davalının harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı tapuda davacı adına, 1/2 payı ise davalı adına kayıtlı olup, taraflar paylı maliktir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/12/2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesat aidiyetinin tespiti ve tapuya tescil talebi üzerine Yargıtay 8....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2013 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 114/2, 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine dair verilen 15.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Yargıtay 8....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2011 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti, temliken tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 04.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.09.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

            Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Dairenin 05.6.2017 tarih ve 2015/5916 Esas, 2017/8352 Karar sayılı ilamı ile “... dava konusu 139 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespiti 30/10/1991 tarihinde yapılmış, kadastro tutanağı hükmen tescil ile 10/03/1998 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmaz ahşap ev ve fındık bahçesi vasfı ile tapuya tescil edilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/398 Esas, 2012/913 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası 20.12.2012 tarihinde hükme bağlanmış; kamulaştırma bedelinin tespiti ile belirlenen arsa bedelin payları oranında tapu kayıt maliklerine ödenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesata ilişkin belirlenen bedelin muhdesatın aidiyeti davası nedeniyle bankada ayrı bir hesaba depo edilmesine, tapu kaydının iptali ile üniversite adına tesciline karar verilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Bir davada davalı sıfatına sahip olmak için, o dava konusu hakkın süjesi olmak gerekir. Somut olayda çekişme, taşınmazın paylı kayıt malikleri arasındadır. Dahili davalı üniversitenin uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerindeki binada kamulaştırma öncesine ait bir isteği olmadığı gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre davada yer alması da gerekli değildir....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre, 1434 parsel sayılı taşınmaz üzerinde "B" harfi ile gösterilen kiler, "C" harfi ile gösterilen banyo ve tuvalet, "D" harfi ile gösterilen mutfak, "A" harfi ile gösterilen depo, "E" harfi ile gösterilen ahır ve "F"harfi ile gösterilen kuruluğun davacı ... tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

                  Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                    Ltd.Şti'nin talepte bulunduğunu ve bu taleplere istinaden kıymet takdir kararı alındığını beyanla davanın husumetten ve esastan reddini savunmuş, davalılardan ...vekili ise, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesatın davacı şirkete ait olduğunu kabul ettiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davasında, muhdesatın davacıya ait olduğunun kabul edildiği, bu haliyle muhdesatın aidiyeti konusunda çekişme bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan paydaşlara karşı açılır. Somut olayda; 1-Davalılardan ... Ltd.Şti. ile taraflar arasında, ... 3....

                      UYAP Entegrasyonu