Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

B) Eldeki dava, yörede 14.02.2007 - 14.08.2007 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosuna itiraza ilişikindir. Bununla birlikte dosya arasında çekişmeli taşınmaz hakkında düzenlenen 22/2-a uygulama tutanağının aslının bulunduğu ve tutanağın yüzölçümü hanesinin eldeki dava sebebiyle boş olarak bırakılarak mahkemeye gönderildiği anlaşılmıştır. Orman kadastrosuna itiraz davasının 22/2-a çalışmalarına itiraz davasına dönüşmesi veya açılacak 22/2-a uygulamasına itiraz davası ile birleştirilerek görülmesi mümkün değildir. 22/2-a çalışmalarına itiraz davalarında paftada uyumsuzluk olup olmadığı incelenip sonucuna göre karar verilir, ancak orman kadastrosuna itiraz istemli açılan davalarda bu yönde bir inceleme yapılması söz konusu değildir. Mahkemece 22/2-a tutanağının olağan yollarla kesinleştirilmesi ve tescil edilmesi amacıyla kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

    Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

      ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan zilyetlik korunmaya değer olmayıp yasada öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacıya orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı da vermez....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Alaşehir 2....

        Askı ilan süresinin geçirilmiş olması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinin uygulama kadastrosuna itiraza bakmakla görevli olduğu gözetilmelidir. Bu halde de, Mahkemece davacının uygulama kadastrosuna itiraz isteminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi yönüyle usulüne uygun ve yeterli bir inceleme yapılmamış, 22/a çalışma pafta fotokopisi ile koordine değerleri ve fotogrametrik paftaya çakışık renkli çıktıları dosyaya getirtilmiş ise de, uygulama kadastrosu dosyanın tamamı dosyaya sağlanmamış, tesis kadastro tespit tarihi olan 1996 tarihine en yakın tarihli hava fotoğrafları incelenmemiştir. Yasa ve içtihatlara uygun şekilde uygulama kadastrosu denetimi yapılmamıştır....

        Askı ilan süresi içinde açılan tespite itiraz davalarında, husumet yöneltilmesi gereken davalı, davacıya ait taşınmazda eksilmeye ya da sınır değişikliğine sebep olan komşu parsel malikleridir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle, nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

          DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulamasına yönelik davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine, bu durumun tescil harici taşınmazdan kaynaklandığının anlaşılması halinde ise Hazine ile ilgili kamu tüzel kişilerine yöneltilmesi gerekir....

          Eldeki dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca, uygulama kadastrosunun, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi amacına yönelik olduğu belirtilmiş olup, şu halde bu tür davalarda taşınmazların mülkiyetinin kim ya da kimlere ait olduğu hususunda bir değerlendirme ya da yargılama yapılmamaktadır. Diğer yandan 4721 sayılı TMK'nin 693/3. maddesinde paydaşlardan her birinin, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabileceği, TMK'nin 702/son maddesinde ortaklardan her birinin topluluğa giren haklarının korunmasını sağlayabileceği belirtilmiştir....

            SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan tespite itiraz davasının yapılan yargılaması sırasında; denetime veri teşkil edecek şekilde tesis kadastro ve uygulama kadastrosuna ait tüm teknik belge, tutanak ve haritalar eksiksiz olarak dosya içine getirtilmeden ve bilirkişilerce incelenip uygulanmadan, Yargıtay (kapatılan) 16....

            UYAP Entegrasyonu