Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. Yörede, 1962 yılında takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan arazi kadastrosu, 2019 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen uygulama (yenileme) kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16....

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiş; ... kadastrosu, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davada çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlenerek, ......

    Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2016/152 Esas sayılı tescil davasında, davanın orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmesi sebebi ile orman kadastrosuna itiraz yönünden tefrik kararı verilerek dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesinin sağlanıp her iki dosyanın birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi zorunlu olduğundan, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma, incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından İstanbul Kadastro Mahkemesi'nin 2017/96 Esas ve 2021/3 karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- a maddesi gereğince kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....

    Yargılama sırasında yörede orman kadastro çalışmalarının yapılarak ilân edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü anlaşıldığından, .../09/2013 tarihli ara kararı ile tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın tefrik edilmesine karar verilerek, yargılamaya orman kadastrosuna itiraz davası yönünden devam edilmiş; orman kadastrosuna itiraz davasında mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosya ... Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda derdest davanın mülkiyete ilişkin olduğu uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyet uyuşmazlıklarının tartışılamayacağı gerekçesi ile dava konusu taşınmaza ait uygulama tutanağının olağan usule göre kesinleştirilmesi için Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiş; hüküm, Kadastro Müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Kadastro Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 04.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm bozulmuş olup ... bozma ilamında özetle “taraflar arasındaki uyuşmazlığın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu; kural olarak uygulama kadastrosuna itiraz davalarının askı ilan süresi içinde açılması halinde Kadastro Mahkemesinde, askı ilan süresinden sonra açılması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesinin zorunlu olup Mahkemece davanın nitelendirilmesinde hata yapılarak Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinin yanlış olduğuna işaret edilerek; öncelikle çekişmeli taşınmazların Kadastro Mahkemesinde çekişme konusu olup olmadığının tereddütsüz olarak belirlenmesi, sonrasında taşınmazlara yönelik askı ilan süresi içinde dava açıldığı, taşınmazların Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu ve böylelikle tespitin kesinleşmediği belirlendiği takdirde somut olayda görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olacağının gözetilmesi; şayet taşınmazlara yönelik askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde açılan bir dava olmadığı (Kadastro...

          Davalı T8 vekili " kararın kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturduğunu, davanın 22/A çalışmaları esnasında yapılan kadastro tespitine yönelik olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olmadığını, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu incelendiğinde davacının davasının uygulama kadastrosuna yönelik itiraz olmadığı tesis kadastrosundan önceki duruma ilişkin mülkiyet hakkına dayalı olduğunun görüldüğünü, bilirkişi raporunun ilk sayfası incelendiğinde görüleceği üzere davacının sadece uygulama kadastrosuna değil 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarına da itiraz etmekte ve davalının kendisinin 2017 yılında tapuya güvenerek almış olduğu yeri talep ettiğini, davacının davası mülkiyet hakkına ilişkin olup 1993 yılında yapılan kadastro da yanlış olarak tespit ve tescil ettiğini kabul ettiğini, tesis kadastrosuna yönelik olarak açılması gereken davalarda hak düşürücü süre bulunduğunu, davacının 1993 yılından öncede söz konusu taşınmazı kendisinin kullandığını fakat kadastro ile diğer...

          Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

            DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, uygulama kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 10.04.2008 tarihinde yapılan kadastro sırasında ... köyü 124 ada 19, 32 ve 33 sayılı sırasıyla 3.926,64 m2 – 65,56 m2 – 302,79 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar ...’in zilyetliğinde olduğu, taşınmazlar hakkında Kadastro Mahkemesinde 2008/3 esas sayılı dava dosyası bulunduğundan söz edilerek tutanak asılları cinsi ve malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine gönderilmek üzere 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir. Davacı ......

              UYAP Entegrasyonu