WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından ve teknik bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümüne ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının birbiri ile örtüştüğü, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “dava konusu taşınmazların sınırlarının tesis kadastro pafta sınırları ve uygulama kadastro pafta sınırlarıyla örtüştüğünü ve uyumlu olduğu, ilk derece mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmaların gündeme getirilemeyeceği, davaya konu 22/a çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu belirlendiğinden, dava konusu olarak gösterilen (A) ve (C) bölümleri yönünden davacı isteminin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp, mülkiyet ihtilafına yönelik olduğu anlaşıldığından bu kısımlar hakkındaki davaya bakmak görevinin genel hukuk mahkemesine ait bulunduğu ve ilk derece mahkemesince bu bölümler hakkındaki davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı ancak dava konusu tüm parsellere yönelik kadastro tespiti...

      Bu nedenle, taraflar arasındaki somut uyuşmazlıkta öncelikle, uygulama kadastrosuna ilişkin uyuşmazlığın çözümünde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, dava konusu taşınmazların ortak sınırına yönelik uygulama kadastrosundan kaynaklanan uyuşmazlık kesin çözüme kavuşturulmadan, asıl ve karşı davadaki diğer istemler yönünden değerlendirme yapılması mümkün değildir. Diğer yandan, asıl davadaki talepler bakımından miktar ve değere göre istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulmakta iken, karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz talebi bakımından değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulabilmektedir. Bu durum, asıl davanın istinaf aşamasında kesinleşmesi, buna karşılık uygulama kadastrosuna itiraz davasının ise temyiz yasa yoluna tabi bulunması sebebiyle temyiz aşamasında kesinleşmesi ihtimalini doğurmaktadır....

      Dava konusu taşınmaz için yapılan uygulama çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın çözümü konusunda görevli mahkeme ise; dava konusu taşınmaz için kadastro (uygulama) tutanağı tutulmuş olması nedeni ile kadastro mahkemesi olacaktır. Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir....

        Bilindiği üzere nitelik itibariyle uygulama kadastrosuna itiraz ile tesis kadastrosuna itiraz davaları birbirinden farklı davalardır. Tesis kadastrosuna yapılan itirazlarda taşınmazların kadastro öncesindeki sınırları tespit edilerek oluşan kanaate göre hüküm kurulmaktadır. Ancak uygulama kadastrosuna itiraz davalarında, tesis kadastrosundan önceki durum esas alınmayıp, tesis kadastrosu ile oluşan sınırlar ile uygulama kadastrosunda oluşan sınırlar arasında farklılık olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak varılan kanaate göre karar verilmektedir. Yerleşik Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri içtihatlarında da belirtildiği üzere değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamamaktadır....

        (güncelleme) kadastrosunun da hatalı olduğunu, fiili ve hukuki duruma aykırı olup eksik inceleme ile çelişkili ve yetersiz fen bilirkişisi raporuna dayanarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında Kadastro Müdürlüğü'nün de hasım gösterilebileceğine dair Yargıtay kararları bulunduğunu " öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen önceki karar ... tarafından bozulmuş olup bozma ilamında özetle; "idarece hatalı şekilde yapılan tescil işlemine değer verilmek suretiyle kabul kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, uygulama kadastrosuna karşı askı ilan süresi içinde itiraz davalarında mülkiyetin çözümlenemeyeceği düşünülmeksizin davacı adına tescil kararı verilmesinin de usul ve yasaya uygun olmadığı açıklanarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir....

          Hukuk Dairesinin 19.11.2015 tarih ve 2014/22068 Esas, 2015/13689 Karar sayılı ilamıyla “Mahkemece, çekişmeli taşınmaza ait arazi kadastrosu sırasında düzenlenen kadastro tutanağı, çekişmeli taşınmaz ve komşularını gösterir arazi kadastro pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, komşu parsellere ait kadastro ve uygulama kadastro tutanakları ve dayanakları, uygulama kadastrosuna ait ada raporu getirtilmediği ve fen bilirkişisinden yöntemine uygun rapor ve harita alınmadığı açıklanarak, harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması, taraflar arasındaki ihtilafın mülkiyet ihtilafından kaynaklanıp kaynaklanmadığı üzerinde durulması, mülkiyet ihtilafının varlığı halinde uygulama kadastrosu ile ilgili dava kapsamında bu ihtilafın çözümlenemeyeceğinin ve kesinleşen tespitlere karşı Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığının göz...

            davası açmasının mantığı olamayacağı, çünkü, çalışma sırasında orman sınırı içinde bırakılan bir taşınmazın bu işlem yok sayılarak yeniden sınır içine alınması isteği ile açılan davada Orman Yönetiminin hukuki yararının bulunmadığı, Bu nedenle, orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali isteğiyle askı ilan süresi içinde genel mahkemede açılmış olsa bile, orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, ancak, o yer hakkında hak sahiplerinin kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açmış olmaları halinde asliye hukuk mahkemesinin o davanın sonucunu bekleyerek davayı karara bağlaması ya da tapulu taşınmaz yönünden asliye hukuk mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açmışlarsa asliye hukuk mahkemesinin o dava ile temyize konu tapu iptali davasını birleştirerek her iki dava hakkında birlikte inceleme yapıp sonucuna göre bir karar vermesinin gerektiği, O halde, Orman Yönetiminin kadastro mahkemesinde açtığı bu davanın orman...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, çekişmeli taşınmaz ve komşularını gösterir arazi kadastro pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ortofoto, hava fotoğrafı getirtilip fen bilirkişisinden yöntemince rapor alınmadığı ve davacı tarafa ait eski 1440 parsel sayılı taşınmazın arazi kadastrosuna ait hesap cetveli incelendiğinde çarpılanın (491-8) hesabıyla 393 olması gerekirken, hesap cetvelinde hatalı olarak 398 bulunduğu ve bunun sonucunda taşınmazın tesis kadastrosu sırasında yüzölçümünün de hatalı hesaplandığı...

                UYAP Entegrasyonu