Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit işlemi sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir....
Mahkemece, tesis kadastrosu çalışmaları sırasında yapılan ölçü ve hesap tersimat hataları ve pafta zemin uyumsuzluklarının giderilerek ölçümü yapılmayan kırık noktaların ölçülerek sabit sınırlara uygun şekilde uygulama kadastrosu yapıldığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....
Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....
Dava uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 3402 sayılı yasanın 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin açılan davalarda değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı; tesis paftasında herhangi bir hata varsa sebebi tespit edilerek bu hatanın giderilmesi halinde ortaya çıkan sınır fiili kullanım sınırına uygun ve uygulama kadastrosunda da bu sınır esas alınmış ise yapılan uygulama kadastrosuna değer verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak tesis paftası mevcut teknik belgelere göre yeniden uyarlanarak olması gereken sınırlar belirlendiğinde fiili kullanım sınırı buna uygun değilse uygulama kadastrosu ile mülkiyet ihtilafları canlandırılamayacağından fiili kullanım sınırlarına itibar edilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında Manavgat Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2021 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Torbalı 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı ... adına kayıtlı eski 614 parsel sayılı 27.570 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 112 ada 8 parsel numarasıyla, 27.245 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir....
Daha sonra ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılan yerlerde 32 Nolu Orman Kadastro komisyonu tarafından 4999 sayılı Yasaya göre vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında fenni hataların düzeltilmesi işlemi yapılmış ve sonuçları 6831 sayılı Yasanın 10. maddesine göre 30 günlük süre ile 13.02 2007 tarihinde ilan edilmiştir. Eldeki dava ise, 4999 sayılı Yasaya göre yapılan 30 günlük askı ilan süresi geçtikten sonra 22.08.2007 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağı, tapu kaydı getirtilmeden, keşif, uygulama ve inceleme yapılmadan, orman kadastrosuna 6 aylık askı ilan süresinde itiraz edilmediğinden ve ilk tahdit 11.12.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleştiğinden bahisle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın devamı sırasında, yörede orman kadastrosuna başlanmış olduğundan görülen davanın orman tahdidine itiraz davasına dönüştüğü ve davaya kadastro mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dava kadastro mahkemesine aktarılmış, kadastro mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.Daha sonra yörede orman kadastrosuna başlanması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüşmüştür....