Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 175 ada 1 ve 176 ada 1 parsel sayılı 146.57 ve 294.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak, dava konusu taşınmazların babası ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında Uğurlu Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 2 parsel sayılı 20755,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine'ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sırasında Uğurlu Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 11 parsel sayılı 10304,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine'ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacılar ... ve ..., 109 ada 12, 112 ada 84 ve 85 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; tapu iptali ve tescil istemiyle; davacı ..., 112 ada 70 ve 85 parsel sayılı taşınmazlar hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle; davacı Hazine ise, çekişmeli 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın eski tapu kaydı ile kadastro tutanağındaki yüzölçümünün farklılık arz ettiği iddiasıyla Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek yüzölçümünün düzeltilmesi istemi ile ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...'in davalarının kabulüne, çekişmeli 109 ada 12, 112 ada 84 ve 85 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile eşit paylarla davacılar adına tesciline, davacı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 155 ada 63 parsel sayılı 28633,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine'ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Ancak, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 19.01.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen 36/A maddesi ile "kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı Kadastro Mahkemeleri ile Genel Mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz", 17. madde ile de, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na 11. geçici madde eklenerek, "bu Kanun'un 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır" hükümleri getirilmiştir....

              Kadastro mahkemesine devredilen dosyanın 2013/12 esasını aldığı, akabinde çekişmeli 202 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bu dosyadan tefrik edilerek 2013 /201 esas sayılı dosyaya kayıt edildiği, ... Kadastro Mahkemesinin 27.08.2013 tarih, 2013/201-66 sayılı kararı ile davanın husumetten reddine, 202 ada 3 parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmesi ve kararın 02.01.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine iş bu taşınmazın da kadastro tespitinin kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bu halde; nizalı taşınmazların kadastro tespitinin kesinleşmiş olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, mülkiyet iddiasına ilişkin olarak da kadastro mahkemesinin görevli olmadığı düşünülmemiş, sadece kesinleşmiş orman tahdit haritasının bilirkişi marifetiyle uygulanması ve bu uygulamaya dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi  ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz....

                  Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, mülkiyet iddiasına ilişkin olarak da kadastro mahkemesinin görevli olmadığı düşünülmemiş, sadece kesinleşmiş orman tahdit haritasının bilirkişi marifetiyle uygulanması ve bu uygulamaya dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi  ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz....

                    Yönetimine talep sonucu açıklattırılmamış, mahkemenin kabulüne göre davanın her iki istemi de içerdiği kabul edilse dahi, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hiçbir şekilde araştırılmamış, mülkiyet iddiasına ilişkin olarak da kadastro mahkemesinin görevli olmadığı düşünülmemiş, sadece kesinleşmiş orman tahdit haritasının bilirkişi marifetiyle uygulanması ve bu uygulamaya dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi uyarınca, evvelce kadastrosu ve tapulaması yapılmış yerlerde yeniden kadastro çalışması yapılamaz. Ancak, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi amacıyla aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, yeniden çalışma yapılabilir ve bu çalışma ikinci kadastro sayılmaz....

                      UYAP Entegrasyonu