Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli bilirkişi raporunda gösterilen tapulama harici cebel alanda kalan 77996,41 m2 tescil harici alanın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş hüküm davacı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmazın Tescili KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescil istemine ilişkin bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 198 ada 378 parsel sayılı taşınmazın adına paylı olarak tespit ve tescil edildiğini belirterek, bu taşınmazın güneyinde yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kadastrodan önceki zilyetliği de gözetilerek 198 ada 378 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak; 198 ada 378 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu ve davacı dışında ...'in de taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 04.08.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri’ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu 33 nolu bölmenin yanında bulunan taşınmazlar ile bir bütün halinde düşünüldüğünde taşınmazın dört tarafının ... ile çevrili olduğu, dört tarafı Devlet ...ı ile çevrili dava konusu yerde kullanma ve zilyetliğin sürdürülmesi ... aleyhine genişleme yaratıp ... bütünlüğünü bozacağı, böylesi taşınmazlarda özel kişilerin tasarrufuna izin verilmediği ve zilyetlik yasaklanmış olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanan tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında 766 sayılı Kanun uyarınca kadastro çalışmaları yapılmış, taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. Taşınmazın bulunduğu yörede dava devam ederken ... kadastrosu çalışması yapılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapusuz Taşınmaz Tescili K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Dava, TMK’nun 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi'nde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı yasının 2. maddesi gereğince tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerindeki taşları temizleyip imar ihya ettiğini, tarıma elverişli hale getirdiği bu yeri 25-30 yıldan beri nizasız ve fasılasız olarak iyi niyetli malik sıfatı ile kullandığını ileri sürerek tescil harici bırakılan kısmın adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında dava konusu edilen bölümünde içinde yer aldığı tescil harici alan 06.11.2013 tarihinde ... parsel numarası adı altında 184.216,07 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına ihdasen tapu kaydı oluşturulmuştur. Davalılar Hazine, ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır....

                  Dava, kadastro sonucu ... adına oluşan 873 (165 ada 1) sayılı parselin tapu kaydının iptali ve tescili ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tesciline ilişkindir. Bu nitelikteki davalar malvarlığına ilişkin davalardan olduğu gibi 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren işler kapsamında da değildir....

                    Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı bir başka şahıstan satın aldığının beyan edildiği, gayrimenkul satışının resmi şekilde yapılması gerektiği ancak davacının dava konusu taşınmazı satın aldığına dair resmi satış sözleşmesi sunmadığı, ayrıca ziraat ve mülk bilirkişi raporunda taşınmazın arsa vasfında olduğu, keşif sırasında üzerinde herhangi bir tarımsal ürün ekili olmadığı, üzerinde halihazırda yapı bulunduğu, dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olmadığı şeklindeki değerlendirmelerine göre davanın reddi gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescili istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu