Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece usûlünce yapılacak araştırmada taşınmazın orman kadastro çalışmasında orman sınırı dışında bırakıldığının belirlenmesi halinde, ...nin açtığı dava, tapu iptali tescil istemi yanında, orman kadastrosuna itiraza da dönüşecektir. 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince orman kadastro çalışmasına itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/9579-13803 sayılı 01.12.2011 günlü bozma kararında özetle: “Dava, orman kadastrosuna itiraz olarak açılmış, bölgede arazi kadastrosu yapılınca arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosya kapsamından, davacı Orman İdaresi vekili, Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesi Tatarlı mahallesinde yapılan 22/A kadastro çalışmalarında, 04/03/1988 tarihinde askıya çıkarılarak kesinleşen orman kadastro çalışmalarında orman tahdit sınırları içerisinde kalan ormanların 1991 tarihinde 3402 sayılı Yasaya göre yapılan tesis kadastro çalışmalarında 102 ada 183 parselle 109 ada 102 parsel olarak sınırlandırıldığını, arasında yol bırakıldığını, son yapılan 22- A uygulaması ile de tesis kadastrosundaki tescil sınırlarının aynen uygulandığını, bu nedenle iki orman parseli arasındaki yol olarak tespite dair 22/2- a kapsamında yapılan kadastro tespitinin iptaline ve dava konusu yerin orman olarak kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

      yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosuna başlandığı, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası niteliği taşıdığı belirtilerek orman kadastrosuna itiraz davası ile tescil davasının birbirinden ayrılması, tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesine aktarılması..." gereğine değinilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilmiş ve kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesince, davanın kabulüne, bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1601.30 m2'lik taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece; davacıların dava konusu yaptıkları taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kadastro işlemi sırasında tespite konu edilmediği, taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırı içinde bulunduğu, 1988 yılında yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulamasına konu edilmediğinden halen orman sınırı içinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bölgede 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1989 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

          Buna rağmen, mahkemece orman kadastorusunun başladığı ve yapıldığının farkında olmadığından inceleme ve araştırma yapmamıştır. Orman kadastrosuna ilişkin çalışma evrakları, tutanaklar, ilânlar, pafta ve diğer kayıtlar getirtilmemiş ve incelenmemiştir. ... Kadastro Mahkemesinin 17.12.1984 tarihli ret kararı sadece arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir. Orman kadastrosuna itiraza da dönüşen dava ile ilgili hüküm kurulmamış ve mahkemenin ret kararı bu hususu kapsamamaktadır. Kesin hüküm olabilmesi için, her iki davanın tarafları, konusu ve dava sebebinin aynı olması zorunludur. Önceki davada tespite itiraz ile orman sayılan yerlerden olduğu eddia edilirken, temyize konu dosyada ise kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istenmektedir. Her iki davanın dava sebebi farklıdır....

            Hukuk Dairesinin 01.05.2003 tarih 2003/2388-2003/3678 sayılı bozma kararında özetle; “Taşınmazın (A) ile gösterilen 260 500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1974 yılında kesinleşen orman kadastro işleminde orman olarak sınırlandığı ve sonraki tarihlerde ve bu arada itiraza konu 1989 yılında yapılan orman kadastro işlemlerinde durumunun değişmediği, orman kadastrosuna itiraz yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek, bu bölüme ilişkin davaların reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı bildirilerek (A) ile gösterilen 260500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne ilişkin hüküm onanmış, (B) ile gösterilen 100.673.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin olarak ise; 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesi hükmüne göre, sonuçların askı suretiyle ilanından sonra altı aylık süre içinde açılan orman sınırlamasına itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemesinindir....

              Hukuk Dairesinin 01.05.2003 tarih 2003/2388-2003/3678 sayılı bozma kararında özetle; “Taşınmazın (A) ile gösterilen 260 500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1974 yılında kesinleşen orman kadastro işleminde orman olarak sınırlandığı ve sonraki tarihlerde ve bu arada itiraza konu 1989 yılında yapılan orman kadastro işlemlerinde durumunun değişmediği, orman kadastrosuna itiraz yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenerek, bu bölüme ilişkin davaların reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı bildirilerek (A) ile gösterilen 260500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne ilişkin hüküm onanmış, (B) ile gösterilen 100.673.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin olarak ise; 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1 maddesi hükmüne göre, sonuçların askı suretiyle ilanından sonra altı aylık süre içinde açılan orman sınırlamasına itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemesinindir....

                Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, kadastro tesbit malikleri aleyhine dava açılmadığı gerekçesiyle husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasanın 3. Maddesi ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. Maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli taşımaz orman sınırları dışında bırakılmış, Orman Yönetiminin açtığı orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle kesinleşmemiştir....

                  Hukuk Dairesinin 07.10.2008 tarih ve 2008/8293-2008/12318 sayılı kararıyla; “Dava her ne kadar tapu iptali olarak açılmışsa da yargılamanın devamı sırasında yapılan orman kadastrosu nedeniyle orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Hal böyle olunca; mahkemece tapu iptali ve tescil istemi elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden dava tefrik edilmeli ve kadastro mahkemesine gönderilmeli ve sonucu beklenmesi gerektiği” gereğine değinilerek bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu