Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 318 ada. 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında tutanağına vakıf şerhinin işlenmediği, bu şerhin 318 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz kaydına 03.02.2006 tarihinde işlendiği ve işlemin mahkeme hükmüne değil idarenin tek taraflı istemesi, bu isteğin yetkili tapu sicil müdürlüğünce kabul edilmemesi üzerine idari işlemin İdare Mahkemesi kararıyla iptali üzerine işlendiği görülmektedir. Kısaca söylemek gerekirse, 318 ada, 1 parsel kaydındaki düzeltme, ilgililerin rızaları dışında Mahkeme hükmü olmaksızın yapılmıştır. Kayda işlenen şerh Türk Medeni Kanununun 1027.maddesindeki yönteme uygun düşmediğinden, şerhin açıklanan olgu gözetilmek suretiyle kaldırılmasında yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idarenin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu ... İli, ... İlçesi, 797 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinde yer alan "...: ... oğlu N..." şerhinin kaldırılmasını, dava konusu taşınmazı müvekkilinin Hazineden satın aldığını, şerhin hukuki değerinin kalmadığını belirterek terkinini talep etmiştir....

      Mahallesi, 133 ada 6 parsel sayılı 232,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Kadastro Mahkemesinin 1994/35 E. - 1994/88 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde "1980 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımında olduğu" şerhlerinin bulunduğu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalı lehine bulunan şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1980 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....

        Şerhe ilişkin olarak yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden sonra somut olaya gelince; Davacı, tapu kaydındaki Mera Komisyonunun 22.1.2010 tarihli kararı ile konulan şerhin usulsüz yazıldığını ileri sürerek terkinini istemektedir. Mera Komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir. Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görüldüğü üzere Mera Kanunu ve Kadastro Kanununda benzer amaçlı düzenlemeler ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkeme de belirlenmiştir. Mera Komisyonu Başkanlığının kararı ile tapuya konulan şerhin terkini isteminde adli yargı görevlidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, imar yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhin silinmesine davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... adına, Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 13.12.2007 tarihli dilekçesiyle, tapuda kendi adına kayıtlı olan Keşirler Köyü 544 ada 2 sayılı parselin orman ile alakası olmadığı halde, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde tapu kaydındaki beyanlar hanesine şerh yazıldığını, bu yöndeki şerhin yasal dayanağı bulunmadığını, yasal olmayan bu şerhin silinmesini istemiştir....

            Şerhin terkini doğrudan onun kişisel hakkını etkileyecektir. Ancak, davada temel iddia bu şerhin satın alma işlemi tamamlandıktan sonra önceki malik adına, kayıtta varmışçasına resmi senede işlendiği şeklindedir. Burada sicil memurlarının hatalı işleminin iptali istenmektedir ve ilgili tapu sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesi doğrudur. Mahkemece, maddi hukuk açısından zorunluluk olmadığı halde, maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olmak amacıyla birden fazla kişiye karşı dava açılmasının zorunluluğu söz konusu olduğundan, bir başka anlatımla haciz şerhi alacaklısı ile tapu sicil müdürlüğü arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, haciz şerhi alacaklısının da usulünce davada yer alması sağlanarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken yazılı nedenlerle davanın reddi doğru değildir....

              ın açtığı davanın reddine, keza ...tarafından açılan şerhin terkinine ilişkin davanın da reddine karar vermiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlk dava Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca tescil, olmadığı taktirde tazminat, birleşen dava tapu kaydındaki şerhin terkini tesbit ve meni müdahale istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacı ...'ın Türk Medeni Kanununun 724.maddeye dayanan istemi hakkında red kararı verilirken davanın kanıtlanamadığı hükme gerekçe yapılmıştır. Taşınmazın üzerinde yapılı binanın arsa değerinden yüksek olduğu teknik bilirkişi tarafından saptanmıştır. Bundan başka, keşif yerinde dinlenen ve olay hakkında ayrıntılı bilgileri sorulan yerel bilirkişiler ... ..., ... ..., ... ..., davacı tanıkları...'ün açık anlatımlarından anlaşıldığı üzere taşınmaz arsasının tarafların babası tarafından temin edilerek oğlu davacı ...'...

                Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 235 ada 21 parselde bulunan 2. kat 4 nolu ve zemin kat 5 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmazların beyanlar hanesindeki "35 kütükte 07.10.1977 tarih, 8102 yevmiyeli yapılan satış işleminin sahte imza ile yapıldığı iddiası ile dava açılmıştır. 19.08.1988" şeklinde şerh bulunduğunu, bu şerhin geçerli hukuki bir sebebinin bulunmadığını ileri sürerek, anılan şerhin terkinini istemiştir. Davalı vekili, şerhin ......

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2021/564 Esas - 2022/24 Karar DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli Bakırköy İlçesi Cevizlik Mah....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tapudaki şerhin hatalı olduğunu, bu şerhin tapu kütüğünde de yer almadığını, bilirkişinin hatalı rapor düzenlediğini, dava konusu şerhin tapu kaydına işlenmesi için resmi bir yazı ve yevmiye numarası bulunmadığını, sadece parselin tescilinin istendiğini, dava konusu şerhin bilgisayar kayıtları dışında başkaca bir belgede bulunmadığını, kurumlar arası yazışmalarda da böyle bir şerhin olmadığının kabul edildiğini, ortada ne rıza, ne yargı kararı, ne de kamulaştırma gibi idari bir işlem olmadan şerhin işlenemeyeceğini, imar uygulamasında bile bu durumun geçerli olduğunu, şerhin kim tarafından ve hangi tarihte işlendiğinin de bilinemediğini, şerhin, kararda belirtildiği gibi 20001 yılında işlenmediğini, Tapu Müdürlüğü'nün 17/11/2014 gün ve 9671257/5108 sayılı yazısının önemli olup dosyaya getirtilmesi gerektiğini, bu yazıda "1875 nolu parsel şerhi sistemde okul alanıdır ve lehtar T5'dır" şeklinde açıklama yapıldığını...

                  UYAP Entegrasyonu