Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki; 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki "orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur" hükmü karşısında, arazi kadastro ekibinin çalışma alanında işe başladığı tarihte kesinleşmiş bir orman kadastrosu yoksa, ya da somut olayda olduğu gibi, yapılan orman kadastrosu o tarihte kesinleşmemişse, arazi kadastro ekibinin o çalışma alanında işe başladığı ve kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten sonra ilana çıkartılan, orman kadastrosunun kesinleştiği kabul edilemez. Yörede orman kadastro çalışmalarının başlamasından ve fakat kesinleşmesinden önce, arazi kadastro ekibi o çalışma alanında işe başlamışsa, bu halde arazi kadastrosuna karşı yapılan itiraz, aynı zamanda orman kadastrosuna da itiraz olarak kabul edilmelidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamından davanın sadece uygulama kadastrosuna yönelik itiraza ilişkin olmadığı, bilirkişi raporunda krokilerde gösterilen yolların orman olarak tescil edilmesini ilişkin mülkiyet iddialı talebini de içerdiği, talebin içeriği itibariyle orman kadastrosuna veya tesis kadastrosundan önceki nedenlere ve mülkiyet hakkına dayalı tescil davası olduğu, mülkiyet iddiası açısından Kadastro Mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme veya etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme veya dava konusu edilen ve tescil harici olan yolların orman olarak tescil edilmesi görev ve yetkisinin bulunmadığı, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin Tescil davası yönünden davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından mülkiyet uyuşmazlığına...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyü 1631 parsel numaralı (26,586 m2) taşınmazın 2007 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında orman alanı dışında bırakıldığını, oysa taşınmaz orman sayılan yerlerden olduğundan yapılan sınırlandırmanın yanlış olduğunu ileri sürerek sınırlamanın iptalini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 14.02.2007 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ile 1983 yılında kesinleşen arazi kadastrosu bulunmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... İdaresi, ... ilçesi ... Mahallesi 13435 ada 1 parsel (eski 1112 parsel) sayılı taşınmaz kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı halde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-a maddesi çalışmalarında taşınmazın davalı ... tespit edildiğini, yapılan çalışmanın hatalı olduğunu ileri sürerek, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22-amaddesi uyarınca yapılan çalışmaların iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... Köyünde bulunan taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde orman sınırı içine alındığını bildirerek sınırlamanın iptalini, bu olmadığı taktirde 2/B sahası olarak tespiti ile zilyed olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunda 2121 parsel olarak tespit edildiği ve daha sonra Orman Yönetiminin açtığı dava sonunda orman olarak tapulama harici bırakıldığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6 aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

          Orman İdaresi tarafından orman iddiasına dayanarak taşınmazın orman vasfıyla tescili ve kullanıcı şerhinin iptali talebiyle açılan dava 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre düzenlenen kullanım kadastro tutanağının askı ilan süresi içinde açılmış ise de yapılan bu kadastro işlemi 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların fiili kullanıcılarının tespiti amacına yönelik olup, bu tespite karşı askı ilan süresinde kadastro mahkemesinde açılacak davanın da kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olması gerekir. Bu nedenle taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili istemi talebi bakımından davada görevli mahkeme Kadastro Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemeleridir....

            Kadastro Mahkemesince taşınmazlara ilişkin arazi ve orman kadastro işlemlerinin kesinleştiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydına dayanılarak açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

              Mahkemece 24.01.2006 gün 2005/302-2006/2 sayılı ilam ile çekişmeli yer hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek 101 ada 293 parsel numarası verildiği, davanın 3402 Sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca tespite itiraza dönüştüğü gerekçesi ile karar verilmek üzere dava dosyasının kadastro komisyonuna gönderilmesine karar verilmiş, kadastro komisyonunca da kadastro işlemleri tamamlanarak askıya çıkarıldığından itirazlı olarak komisyona alınamadığı yönündeki üst yazı ile dava dosyası yeniden kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Bu dosya temyize konu dosya içine alınmıştır....

                Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılamada ise, tüm dosya kapsamından davanın sadece uygulama kadastrosuna yönelik itiraza ilişkin olmadığı, bilirkişi raporunda krokilerde gösterilen yolların orman olarak tescil edilmesini ilişkin mülkiyet iddialı talebini de içerdiği, talebin içeriği itibariyle orman kadastrosuna veya tesis kadastrosundan önceki nedenlere ve mülkiyet hakkına dayalı tescil davası olduğu, mülkiyet iddiası açısından Kadastro Mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme veya etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme veya dava konusu edilen ve tescil harici olan yolların orman olarak tescil edilmesi görev ve yetkisinin bulunmadığı, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin Tescil davası yönünden davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından mülkiyet uyuşmazlığına...

                  UYAP Entegrasyonu