WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, sulh mahkemesinin görevinin geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlardaki ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilmesi sonucunda bu düzeltmenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde düzeltmeye ilişkin itiraz üzerine başladığı, somut olayda ise davaya konu taşınmaz ile ilgili kadastro müdürlüğünce herhangi bir düzeltme işlemi yapılmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 3402 sayılı Kanunun 41/I. maddesinde “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

    İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu 41. maddesine göre Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltmenin iptali davasıdır. Davaya konu düzeltme işlemine ilişkin tebligatın Davacı T1'a 06/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/09/2020 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. 01/12/2022 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, 292 ada 6 ve 7 nolu parsellerin müşterek sınırının bir kısımının hatalı tespit edilerek sınırlandırma hatası yapıldığı, ilk tesis kadastrosunda ise tersimat hatası yapıldığı, yapılan düzeltme işleminin 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41. maddesine göre uygun olduğu bildirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.4.2006 gününde verilen dilekçe ile mükerrer kadastro iddiasıyla kayıtta yapılan düzeltmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 4.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 1812 parsel sayılı taşınmaz maliki, kadastro müdürlüğünün 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22.maddesine göre işlem yapılacağının ihbar edildiğini, kadastro müdürlüğünün yapacağını bildirdiği işlemlerin yasal dayanağı bulunmadığını, kadastro müdürlüğünün 09.03.2006 tarihli ihbar işlemin iptalini istemiştir. Davalı ... davada husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur....

      Mahkemece teknik hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraz ve tapu iptal tescil isteminin aynı dava dilekçesiyle istenemeyeceği, davanın 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre yapılan düzeltmenin iptali niteliğinde olduğu, düzeltmenin yasalara uygun olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali, tapu iptal tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1968 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

        Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....

          Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. 2010/8039 - 9532 Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda 2010/7511 - 9078 sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın tapuda kayıt düzeltim davası değil, tapu iptali ve tescil davası olduğunu belirterek dava tarihine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir 5520 Sayılı Kanunla değişik 2644 Sayılı Tapu Kanununun 31. maddesine göre taşınmaz malların yüzölçümünün tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarında bir değişiklik olmadığı mahkemece tespit edildiği takdirde taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verileceği hükmüne yer verilmiştir. 3402 Sayılı Yasa'nın 41/I. Maddesinde ise “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

                Somut olayda ise davacı, babası adına kayıtlı olan 116 ada 3, 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların gerçek sınırları ile kadastro paftasındaki sınırlarının uyuşmadığını, bu hatalı durumunun Kadastro Kanununun 41. maddesi gereği düzeltilmesi için kadastro müdürlüğüne başvurduklarını, ancak, sözkonusu idarenin eksik ve yanlış inceleme sonucu dava konusu taşınmazlarda Kadastro Kanununun 41. maddesi gereği düzeltme yapılmayacağını bildirdiğini belirterek dava konusu taşınmazların sınırlarının Kadastro Kanununun 41. maddesi gereği düzeltilmesini talep etmiştir. Dava tarihi itibariyle, dava konusu taşınmazlarda kadastro müdürlüğünce Kadastro Kanununun 41. maddesi gereği yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla dava taşınmazların mülkiyetine ilişkin olup, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ......

                  Mahkemece kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise 41. madde kapsamında düzeltme yapılabilmesi için taşınmazın kadastroca orjinal ölçü değerlerinin alınmış olması gerektiği, ancak dava konusu taşınmazların fotogrametrik pafta sınırlarına göre tesis edildiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

                    UYAP Entegrasyonu