HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayanarak yaptığı teknik hataların düzeltilmesi talebinin Kadastro Müdürlüğünce reddedilmesi üzerine açılan bir davadır. Şöyle ki; davacı tarafından 02.08.2016 tarihli dilekçe ile Kadastro Müdürlüğü’ne sınır tahsisi için talepte bulunulmuş, Kadastro Müdürlüğü tarafından 03.08.2016 tarihinde herhangi bir ölçü, tersimat, sınırlandırma ve hesaplama hatası olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, 05.05.2016 tarihinde ise davacı vekili tarafından Kadastro Müdürlüğü’nün ret kararına karşı Kadastro Kanunu 41. maddesi uyarınca dava açılmış olup, bu tür davalarda Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 26.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davacılar Kadastro Müdürlüğünün 26.1.2006 tarihli işlemi ile 19 parsel sayılı taşınmazda yüzölçümü miktarının düzeltildiğini, bu düzeltme işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek Kadastro Müdürlüğünü de hasım göstermek suretiyle işlemin iptalini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.7.2003 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davacılar Kadastro Müdürlüğünün 21.7.2003 tarihli işlemi ile 6977 parsel sayılı taşınmazda tersimat hatasının düzeltildiğini, ancak bu düzeltme işleminin hatalı olduğunu, taşınmazın doğu sınırında da tersimat hatasının bulunduğunu ileri sürerek, işlemin iptalini istemiştir....
Mahkemece, dava yargı yolu nedeniyle reddedilmiştir Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....
Mahkemece, düzeltme işleminin iptali için açılan davalarda davanın lehine düzeltme yapılan kişilere yöneltilmesi gerektiği belirtilerek davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ... Kadastro Müdürlüğünün ... Köyü Köyiçi Mevkii 2 pafta no, 240 parselde bulunan taşınmazda Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre düzeltme yapılmasına dair B091TKG4103620 -152.01-275 Sayılı ve 05/10/2010 günlü 39 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili, Köy Tüzel Kişiliği Temsilcisi ve müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemlerinde, tesis kadastrosu sırasında yapılan tespitin doğru olduğunun anlaşılması halinde düzeltme kararının iptaline karar verilmesi gerekir. Ne var ki mahkemece; gerek tesis kadastrosu sırasında yapılan tespitin, gerekse Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu kabul edilmesine rağmen, düzeltme işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiştir....
Maddesine göre yapılan düzeltme işleminin tamamen usul ve yasaya uygun olduğunu, düzeltme işleminin davalı müvekkile tebliğ edilmediğini, davacı tarafından 30 günlük sürede düzeltmenin kaldırılması yolunda dava ikame edilmediğini süre yönünden reddinin gerektiğini, tüm açıklamalar doğrultusunda yerel mahkeme kararının kaldırılması ile davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. DAVA: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir....
Mahkemece dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi hükmünce açılan düzeltme davası olarak nitelenmiş, bu tür isteklerde Tapu Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olarak gösterilmesi gerekeceği gerekçesi ile husumet yönünden dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir.Dava konusu taşınmazın kadastrol çapa bağlandığı tartışmasızdır. Davada kadastrol çapa bağlı taşınmazın yüzölçümü hesabında hata yapıldığı iddia edildiğinden sorunun 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi çerçevesinde giderilmesi gerekmektedir. Çünkü anılan bu hükme göre taşınmazın orjinal ölçü değerleri ile zemininin uyumlu olması halinde yüzölçüm farklılıklarının kadastronun dayandığı kurallardaki hatalardan kaynaklandığı saptanırsa mülkiyet değişikliğine neden olunmaması koşulu ile bunların düzeltilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda ne tür ... ve işlemler yapılacağı ise "Hataların Düzeltilmesi" başlıklı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesinde gösterilmiştir....
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....