Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) ......
Bu kanun ihtiyaca cevap vermeyince, 22/2/2005 tarihli ve 5304 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde değişiklik yapılarak yenileme çalışmaları, 22. maddenin 2/a fıkrası kapsamına alınmış; bu hükmün uygulamasına esas teşkil etmek üzere hazırlanan "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" de, 29.11.2006 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22/2-a maddesi uygulaması sırasında düzenlenen kadastro tutanağı "Uygulama Tutanağı" olarak isimlendirildiğinden, esasen yenileme kadastrosu ile önemli bir farklılık içermeyen bu çalışma, Yargıtay kararlarında "Uygulama kadastrosu" olarak adlandırılmıştır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine..........
Davacılar taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca tutulan uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde açtıkları itiraz davasında kazandırıcı zamanaşımı iddiasına dayanarak adlarına tescil talep etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....
giderecek hüküm kurulmalı; aksi halde 3402 sayılı Kanunun 22/2- a maddesine itiraz davası yönünden davanın reddine karar verilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2- a madde uygulamasına itiraz davalarında mülkiyete yönelik talepler inceleme konusu yapılamayacağından ve mülkiyete yönelik uyuşmazlıkları inceleme görevi genel mahkemelerde olup, uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içinde açılan bu davada kadastro mahkemesinin görevinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2- a maddesi çalışması ile sınırlı olduğu dikkate alınarak mülkiyet iddiası bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi mahkemece uygulama kadastrosu yönnüden davanın reddine karar verilmesine rağmen davalıya ait eski 146 yeni 156 ada 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden tescile karar verilmek suretiyle sicil oluşturulmaması dahi isabetsiz olup 6100 Sayılı H.M.K'nın 353/1- a-3 ve 6. maddeleri...
DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tutanağı, tapu kaydı, yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava dilekçesinde ki açıklamaya göre dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Kadastro Mahkemesi, davacı davasının, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca açılan yenileme kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğunu belirtmiş ve kadastro yenileme çalışması yapılmış ise de, ihtilafın 22/2-a maddesi uygulamasından kaynaklanmayıp, mülkiyete dayalı olarak açılmış olup yenileme çalışmasına ve teknik yönden hata bulunduğu iddiasına yönelik bir itirazın sözkonusu olmadığı, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olup davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesine göre mükerrer kadastronun iptali iddiasına dayalı mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı ve kadastro mahkemelerinin görevi dışında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise öncelikle yapılması gereken açıkça iptali istenen yenileme kadastro çalışmasının kanun ve yönetmeliklere uygun olup olmadığının tespiti gerektiğidir. Bu durumda süresi içerisinde açılan dava nedeniyle ......
sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile, “sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi” amaçlanmakta; yani, taşınmazın zemindeki durumunu doğru olarak yansıtmayan haritası yenilenmekte, zemin ile harita uyumlu hale getirilmeye çalışılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 tarihli geri çevirme kararı ile çekişme konusu 209 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslı istenildiği halde, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanağı getirtilerek dosyaya konulmamış, bunun yerine tesis kadastrosuna ait 49 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı getirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup Dairemizin 01.10.2015 tarihli geri çevirme kararları ile çekişme konusu 183 ada 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak asılları istenildiği halde 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanakları getirtilerek dosyaya konulmamış, bunun yerine tesis kadastrosuna ait 533, 534 ve 535 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları getirtilmiştir....
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, tespite itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16....