Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, orman kadastrosuna ilişkin harita ve tutanaklar ile çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çap haritası ve tutanağı getirtilerek, orman mühendisi ile jeodezi uzmanı harita mühendisi bilirkişinin katılımıyla keşif ve inceleme yapılarak, davacının mülkiyete ve 3402 sayılı Yasa'nın 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulamaya yönelik itirazlarının saptanması, davanın hem mülkiyet iddiası hem de uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, süresi içinde açılan uygulama kadastrosuna ilişkin davada kadastro mahkemesinin görevli olduğu düşünülüp dava tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapusunun iptali ve orman vasfıyla tescili isteğiyle açılan davanın ise elde tutularak kadastro mahkemesince 22/2-a uygulamasına itiraza ilişkin davanın esası...
Davacı vekilinin, 102 ada 183 parsel ile 109 ada 102 parsel arasında kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısmın orman niteliği ile tesciline karar verilmesi talep edilmiş olup, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, ilk arazi kadastrosu sonucu düzenlenen kadastro paftasına göre taşınmazın mülkiyet durumunun kesinleştiği, 22/A çalışmalarında eski kadastro paftası ile yeni kadastro paftası arasında farklılık bulunmadığı, bu nedenle davacının talebinin bu kısmın mülkiyetine yönelik olduğu, 3402 sayılı Yasanın 22- a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, mahkemece bu talepleri bakımından görevsizlik kararı verilmesine yönelik karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir....
Ayrıca 6360 sayılı kanun gereği T3'nın yola yönelik olarak açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine dair davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesi de isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınırı değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği belirtilerek, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve davayı vekille takip etmesi nedeniyle lehine vekalet ücreti tayinine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
Kadastro Mahkemesince, davacı ... Yönetimi tarafından ... Merkez ... mahallesi 3230 ada 163 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan yenileme kadastrosuna itiraz davasının reddine; 3230 ada 163 parsel sayılı taşınmaz sayılı taşınmazın 22/a uygulama tutanağının tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline; 3230 ada 163 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan orman kadastrosuna itiraz ve 2/B çalışmalarına itiraz davasının reddi ile 3230 ada 163 parsel sayılı tamamının orman olmadığının tespitine ve 73 nolu ... Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işlemi doğrultusunda orman sınırları dışarısında bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. .. Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosuna itiraza ilişkindir....
Bu nedenlerle, uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan davaların kadastro mahkemelerince değerlendirilebilmesi için, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun taleplerin ileri sürülmüş olması zorunludur. Dava, askı ilân süresi içinde açılmış olmakla birlikte talep, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun değilse, kadastro mahkemesi görevsiz olduğundan ve görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış ve davacı Orman Yönetimi tarafından, askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmıştır. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde, davacı İdarenin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamamaktadır....
Taraf teşkili hususu dava şartlarından olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınmalıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davaları incelemekle görevli olan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin, 05.05.2014 tarihli, 2014/873- 5395 Esas-Karar sayılı, 12/04/2016 tarihli ve 2015/3934 Esas - 2016/4084 Karar sayılı, 27/09/2013 tarih 2013/7329- 9167 Esas-Karar sayılı, 26/02/2014 tarih 2014/3087- 1683 Esas-Karar sayılı ve istikrar kazanmış diğer içtihatlarında, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindeki davalarda yapılması zorunlu olan araştırma, inceleme ve uygulamanın nasıl olacağı ayrıntılı şekilde açıklanmaktadır....
DELİLLER: Dava dilekçesi,cevap dilekçesi ,22- a uygulama kadastro tutanak asılları, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı; GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a uygulamasına itiraza ilişkindir. Bilindiği üzere taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1- d maddesi gereğince dava şartı olup kamu düzeni ile ilgisi nedeniyle yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması zorunludur.(HMK 115/1). Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....
Kadastro Müdürlüğünce, Kadastro Mahkemesinde davacı tarafından açılan dava bulunduğu gerekçesiyle Kadastro Komisyonunca inceleme yapılamayacağından itiraz dilekçesi incelenmeden reddedilmiş ve dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı askı ilanına çıkarılmadan Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Dairemizce; davacı tarafından tespit tarihinden sonra, askı ilanına çıkarılmadan önce açılan dava peşin dava olarak kabul edilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1957 yılında yapılmıştır. Uygulama kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 2011 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, Eskişehir İli, Tepebaşı İlçesi, Yukarısöğütönü Mahallesi çalışma alanında bulunan tapuda davacı T1 adına kayıtlı bulunan eski 277 parsel sayılı ve 12.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 11177 ada 81 sayılı parsel altında ve 10.813,61 metrekare yüzölçümü ile, tapuda davalı T4 adına kayıtlı bulunan eski 333 parsel sayılı ve 11.550 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 11177 ada 80 sayılı parsel altında ve 12.090,84 metrekare yüzölçümü ile tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazlarda tersimat hatası yapıldığını bu nedenle davalı taşınmazının kendi taşınmazına tevacüzü bulunduğu iddiası ile dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır....