İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; keşfe giden mahkeme hakiminin tayin olması sebebi ile kararı veren mahkeme hakiminin keşfe konu parselleri görmeden karar verdiğini, kadastro çalışmaları öncesinde dava konusu taşınmazın malikinin davacı olduğunu, dinlenen tanıkların dava konusu taşınmazın yenileme çalışmaları öncesinde müvekkile ait olduğu ve müvekkilin taşınmazı 10 yılı aşkın süredir ekip biçtiğini, bu yerlerin davalılara ait olmadığını belirttiğini, öne sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kaydı, kadastro tutanak örnekleri, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, Kadastro Kanununun 22/A maddesi uyarınca uygulama kadastrosuna itiraz, olmadığı takdirde TMK 713/2 maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02/07/2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, ilgililerin, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecekleri, bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksatın, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleri olduğu ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği belirtilerek, Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmak suretiyle, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre taşınmazın sınırlarının belirlenmesi, teknik bilirkişiden...
Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 30.1.2014 tarih 2013/13236-2014/321 sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacılar tarafından süresi içerisinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....
İlk derece mahkemesince davacının uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, davalılardan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne yönelik açılan davanın HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca pasif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi ile TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazine hakkında açılan davanın kabulüne ilişkin olarak ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce kısmen kabulü ile harç yönünden HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar davalı hazine vekilince temyiz edilmiştir....
Beyanlar hanesine "...." lehine 4.537 m2 alanda daimi irtifak hakkı" şerhi konulmuştur. 2011 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında ... köyü çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 101 ada 822 parsel sayılı 9.037,99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 822 parsel numarasıyla 9.144,99 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... .... askı süresi içinde 101 ada 822 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı adına tespit edildiğini belirterek anılan tespitin ve tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile adına tescil istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, mülkiyete ilişkin iddialarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....
Bu nedenlerle, uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan davaların kadastro mahkemelerince değerlendirilebilmesi için, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun taleplerin ileri sürüldüğü bir dava olması zorunludur. Dava, askı ilân süresi içinde açılmış olmakla birlikte talep, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun değilse, kadastro mahkemesi görevsiz olduğundan ve görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış ve davacı Orman Yönetimi tarafından, askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmıştır....
davalı sıfatı bulunmadığı" gerekçesiyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro işlemine itiraz davasının reddine, taşınmazın orman niteliği ile tescili talebi açısından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... Köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında eski 87, 128, 138 ve 157 parsel sayılı 7.563,00, 875,00, 3.350,00 ve 15.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla 143 ada 1, 166 ada 25, 166 ada 7 ve 166 ada 30 parsel numarasıyla ve sırasıyla 7.556,29, 943,68, 3.304,72 ve 1.780,30 metrekare yüzölçümleri ile tespit edilmiştir. Devrek Kadastro Mahkemesinin 2005/3 Esas sayılı dava dosyasında mülkiyetinin davalı olması nedeniyle 3402 sayılı Kanununun 5/son maddesi gereğince uygulama tutanakları Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir....