Öte yandan; tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Zira, kesinleşen kadastro işlemi sonrasında, bu işlem esas alınarak tapu sicili oluşturulmaktadır. Bu itibarla, tapu sicili kavramı geniş anlamda kadastro işlemlerini de kapsamaktadır....
Öte yandan; tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Zira, kesinleşen kadastro işlemi sonrasında, bu işlem esas alınarak tapu sicili oluşturulmaktadır. Bu itibarla, tapu sicili kavramı geniş anlamda kadastro işlemlerini de kapsamaktadır....
Kadastro Kanunun 12/3. maddesinin; 'Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz' hükmünü amir olduğu, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 1994 tarihinde kesinleştiği, bu tarih ile dava tarihi olan 2020 yılı arasında 3402 ... Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğu anlaşılmakla davacıların yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine" karar verilmiş, karar davacılar tarafından istinaf gerekçeleriyle temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 ......
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 6 aylık sürede açılan orman kadastrosuna ve aplikasyon işlemine itiraz niteliğindedir. Yörede 1981 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile 1985 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması, daha sonra 18.02.2008 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ile daha önce orman sayılmayan, ancak yargı kararı ile orman sayılan yerlerde Orman Kadastro Yönetmeliğinin 41. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, çekişmeli 590 parsel sayılı taşınmazın 1981 yılında yapılan genel kadastro çalışmasında davacı adına; 591 parselin ise, Hazine adına yapılan tesbitlerine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, 590 parsel hakkında ... Kadastro Mahkemesinin 1990/59-1991/58, 591 parsel hakkında ... 1....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 6 aylık sürede açılan orman kadastrosuna ve aplikasyon işlemine itiraz niteliğindedir. Yörede 1981 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile 1985 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması, daha sonra 12.01.2007 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ile daha önce orman sayılmayan, ancak yargı kararı ile orman sayılan yerlerde Orman Kadastro Yönetmeliğinin 41. maddesi uyarınca yapılan 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından çekişmeli 774 parsel sayılı (5352 m2) taşınmazın 1981 yılında yapılan genel kadastro çalışmasında davacının bayii ... Kahya adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, ......
Mahallesi 16888 ada 30 parsel (eski 88), 9.100.00 m² yüzölçümlü, 16888 ada 31 (eski 58) sayılı 14.900,00 m² yüzölçümlü taşınmazı davacı tarafın 09.12.2000 tarihinde satın almak suretiyle edindiği, İstanbul Kadastro Müdürlüğünce dava konusu taşınmazın bulunduğu mahallede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-1 inci maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma çalışmaları sonucunda, taşınmazın bulunduğu pafdadaki şekli ile zemindeki sınırları korunarak dönüştürülmek suretiyle sayısallaştırma çalışmaları sonrasında 88 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 8.383.35 m² olarak, 58 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 13.991.34 m² olarak düzeltilerek 06.09.2019 tarihli ve 22227 yevmiye ile tapuya tescil edildiği, taşınmazların yüzölçümündeki küçülmeden doğan zararın tazmini istemi ile davacının 16.04.2020 tarihinde eldeki tazminat davasını açtığı anlaşılmaktadır. 3....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan, kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı belirlendiğine ve davacının mülkiyet iddiası yönünden görevsizlik kararı verilerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
, söz konusu azalan bu alanda müvekkiline ait zeytin ağaçlarının bulunduğunu, Osmaniye Kadastro Müdürlüğünün 22- A sayısallaştırma çalışması sonucu müvekkiline ait taşınmazın 10021,86 m² miktarında ve 214 ada 10 parsel olarak tapuya tescil edilmesi işleminin iptalini, eski mülkiyet durumunun korunmasını, taşınmazın eksiltilen kısmının müvekkili adına asıl taşınmazla birleştirilmiş vaziyette yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda Kadastro Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle 6100 sayılı Yasa'nın 114/1-c ve 115/1-2. maddeleri gereğince dava şartı bulunmaması nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Mahkemece davanın 2859 sayılı Yasa'ya istinaden yapılan pafta yenileme işlemine karşı açılan itiraz davası olduğu, anılan Yasa'nın 5. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır. Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır....
Kadastro Mahkemesinde 1989/11 Esas sayılı davayı açtıkları, anılan davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26.maddesinde sayılmıştır. 3402 sayılı Kanunun 26/son maddesi uyarınca kadastro mahkemesinin görev ve yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği günde başlar. Ayrıca 6831 sayılı Kanunun 11. ve 3402 sayılı Kanunun 4 ve 11.maddeleri uyarınca askı ilan süresi içinde açılan ... kadastrosuna ve ... rejimi dışına çıkarma işlemine itiraz davalarına bakma görev ve yetkisi de kadastro mahkemelerine aittir....