Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin istinaf talebinin kararın gerekçesinde yapılan hatanın maddi hata niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin ise eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı Mahkemenin bu yöndeki tespitinin doğru olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesi içeriğini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi 3....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Taraflar arasında akdedilen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi kanununun aradığı resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Hukuken geçersiz olan sözleşmeden doğan bu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme ilkelerine göre çözülecektir. Bu sebeple taraflar, geçersiz sözleşme gereğince karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler....

      "İçtihat Metni" Dava, kadastro öncesi miras hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tüketici ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak-tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında arsa-hisse satış sözleşmesi düzenlendiği, konut satım sözleşmesi sözkonusu olmadığı, arsa satışından dolayı eldeki davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; arsa satışına dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat-alacak istemi bulunduğuna göre, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 1950 yılında ölen kök muris ...’tan kaldığı ve miras hakları olduğu iddiası ile kadastro öncesi nedene dayalı açılan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile davacılar adına tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"Akçakoca Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davalı mirasçı adına tespit ve tescil edilen dava konusu taşınmazla ilgili kadastro öncesi miras hakkına dayalı olarak açılan tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

              Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının talebinin sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklı alacak talebi olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Kayseri 4.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 20. Maddesinde "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 4....

              Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda ise; davalı alacaklı, takip borçlusu şirketin adresine haciz için gitmiş, bir kısım malları haczetmiş; davacı haciz mahalline gelerek kendisinin şirket yetkilisi olduğunu beyanla haciz tutanağını imza etmiştir....

                Dava; 10.03.2020 tarihinde açılmış olan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 4/3. maddesinde; “2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.” hükümlerini içermektedir. 3.3....

                  Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, davacı vekilinin kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istek yönünden, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmakla birlikte, taşınmazın kadastro tespiti 27.10.2004 tarihinde kesinleştiğine ve davacının, bu tarihten hak düşürücü sürenin dolduğu 27.10.2014 tarihine kadar, tespitten önce doğan hakka dayanarak dava açıp taşınmazı adına tescil ettirebilme imkanı mevcut olduğuna göre 27.10.2014 tarihine kadar ifanın imkansız hale geldiğinden söz edilemeyeceğinden, 27.10.2014 tarihine kadar zamanaşımı süresi henüz başlamamış olup, eldeki davada bu tarihten önce açıldığından, mahkemenin zamanaşımı süresinin dolduğu yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu