Dolayısıyla eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte Davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın Fazlı Yılmaz'ın mirasçısı olduğu da nazara alındığında kadastro sonrası muris muvazaası hukuki nedenine, diğer davalılar açısından ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olup bu taleplerin hak düşürücü süreye tabi olmadıkları halde davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın kadastro sonrası muris muvazaası, diğer davacıların ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı davaları hakkında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Ancak 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen ek 6. maddesinde şu hükme yer verilmiştir: “Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.” Buna göre anılan hükümle birlikte hükmün yürürlüğe girdiği tarihten sonraki davalarda kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda miktar ve değere bakılmaksızın kararın istinaf ve temyizi mümkün hale getirilmiştir. Ancak Kanun’da bunun geriye yürütülerek söz konusu hükmün yürürlük tarihi olan 28/7/2020 tarihinden önce kesinleşmiş olan davalara da uygulanabileceği yönünde bir kurala yer verilmemiştir....
Bozma Kararı 1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. 2.Karar, Dairemizin 08.02.2023 tarihli, 2021/6442 Esas, 2023/636 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre davacıların kadastro öncesi nedene dayalı talepleri bakımından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, bununla birlikte bir davada birden fazla hukuki nedene dayanılmasının kural olarak mümkün olduğu, davacıların talebi kadastro öncesi sebep açısından hak düşürücü süreye uğramış ise de kadastro öncesi neden yanında kadastro sonrası şahsi hakka dayalı talepte de bulunulduğu, ne var ki, Mahkemece bu konuda herhangi bir değerlendirme, araştırma ve inceleme yapılmadığı, hal böyle olunca davacıların kadastro sonrasına dayalı davaları bakımından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; kadastro öncesi nedene dayalı (miras taksimine dayalı) ve kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre açılmış taşınmaz bedelinin tazmini talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, genel kadastro ile oluşan tapu kaydına dayalı olarak kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının talebinin esasen tarafların müşterek muris adına yapılması gereken kadastro tespitinin hatalı bir şekilde davalı adına yapıldığı, kadastro tespit ve tescilin hatalı olduğuna ilişkin olup kadastro öncesi hukuksal nedene dayandığından, Hakimler Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne dair kararı uyarınca; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davalarında verilen hüküm ve kararlara" ilişkin istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2....
CEVAP Davalı ... vekili duruşmada ki beyanında; davanın kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık sürede açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 19.02.2020 tarihli ve 2018/90 Esas, 2020/41 Karar sayılı kararıyla; davacının kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açtığı, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 11.11.2015 tarihli rapor krokisinde B harfi ile gösterilen 3977,74. m2 mesahalı yerin davalı adına olan 200 parselden iptaline, aynı ada son parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tescil istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.....2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkemece dava, her ne kadar, kadastro öncesi sebebe ilişkin tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ve dosya Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş ise de, davacının dayanağı olan ve pay devrine ilişkin bulunan temlik senetlerinin kadastro tespit tarihinden daha sonraki bir tarihte düzenlendiği anlaşılmakla, somut olayda kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası bulunmayıp 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2017/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, bu nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....