WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın niteliği muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası olarak değerlendirilerek yazılı gerekçeyle dava reddedilmiş ise de Davacı hak düşürücü süre içinde taşınmazların kadastro öncesi murisleri T9'ye ait olduğunu iddia ederek miras payı talebi ile tapu iptal ve tescil, bu olmadığı takdirde ise tenkis talebiyle eldeki davayı açmış olup buna göre dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası değil kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ve ayrıca terditli olarak tenkis istemine ilişkin olup mahkemece belirlenen davanın niteliği yanlış olduğu gibi mahkemenin gerekçesi dahi dosya kapsamına ve usul yasaya uygun değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.03.2015 gün ve 2014/501 Esas - 2015/189 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 04.04.2018 gün ve 7069 Esas - 8714 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar ..., Hatice Kırmanoğlu ve ... vekilleri tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir....

    Temyiz Sebepleri Davalılar vekili; dava, taşınmazın aynına ilişkin olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmeden bu şekilde bir karar verilemeyeceğini, usulüne uygun şekilde düzenlenen kadastro tespit tutanaklarına göre taşınmazların davalılar adına tescil edildiğini, gerek mirasbırakanın sağlığında gerekse ölümünden sonra davacıların taşınmazlara ilişkin bir taleplerinin olmadığının tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile de ispatlandığını, tenkis isteği bakımından 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların üzerindeki muhdesatlar bakımından davacıların bir taleplerinin olup olmadığının sorulmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2....

      Ancak, davacının, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açmış olduğu tapu iptali ve tescil isteği yönünden, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 27.05.1991 tarihinden davanın açıldığı 25.04.2013 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşılmasına göre, bu istek yönünden, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek ret kararı verilmesi isabetsiz ise de; ret kararı sonucu itibariyle yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi tarafından; asıl davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen davanın ise 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda lehine kullanım şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; temyize konu uyuşmazlığın asıl dava (kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil) olduğu, temyiz dilekçesinde birleşen davada verilen karara yönelik temyiz itirazlarının bulunmadığının açıkça belirtildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine aittir....

          DAİREMİZCE YAPILAN DEĞERLEDNİRME NETİCESİNDE: Davacı köy tüzelkişiliği tarafından, kadimden beri köylerine ait olan ve kadim mera niteliğinde bulunan taşınmazların köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında hazine adına ham toprak vasfıyla tescil edildiği, bu sebeple yapılan kadastro işleminin doğru olmadığı iddiası ile eldeki tapu iptal ve mera olarak özel sicile tescil davası açılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı T1 kadastro öncesi sebeplerden olan kadimlik iddiası ile kadastro çalışmalarında ham toprak olarak tespit ve tescil görmüş bulunan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali amacıyla eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere bir yerin kamu orta malı olduğu iddiası o yer hakkında kadastro öncesi sebebe dayalı olarak dava açılmasına engel olmayacaktır. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 20. H.D.'nin 2019/1033 E. 2019/2480 K.sayılı ilamında dava kadastro öncesi sebebe dayalı bir dava olarak nitelendirilmiştir....

          Davacı ...; çekişmeli 2309 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak tapu iptali ve tescil, bu talep yerinde görülmezse TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil istemiyle 06.06.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 2309 parsel sayılı taşınmaz hakkında öncelikle kadastro öncesi hukuki nedene dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, bu talep yerinde görülmediği takdirde ise TMK’nın 724. maddesi gereğince yapı değeri arazi değerinden fazla olduğundan arazinin uygun bedel karşılığı tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis talebine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk TMK'nın 640., 701. ve 702. maddeleri 3.3. Değerlendirme 3.3.1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, genel kadastro ile oluşan tapu kaydına dayalı olarak kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; " davanın kadastro öncesi nedene dayılı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının son olarak 16/10/1984 tarihinde kesinleşmesi ile artık 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu