İcra müdürlüğünce alınan 22/10/2020 tarihli dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunda, taşınmazın değeri 500.000- TL olarak tespit edilmiştir. Davacı vekili, mahkemece alınan bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde, icra dosyasında alınan kıymet takdiri raporunun bir yıl öncesine ait olmasına rağmen taşınmazın değerinin 500.000- TL olarak belirlendiğini, yaklaşık bir yıl sonra mahkemece alınan raporda taşınmazın değerinin 350.000- TL olarak tespit edildiğini, taşınmaz değerinin yanlış tespit edildiğini, raporun yeterli olmadığını, bu nedenle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kıymet takdir raporunun şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve kıymet takdir raporu tebliğ tarihi itibariyle meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal sürede ileri sürülmediği belirtilerek usulsüz tebligat ve meskeniyet şikayetinin reddine, ihalede zarar unsuru bulunmadığından bahisle de ihalenin feshi isteminin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesiı 2020/478 esas ile verilen kesin karar neticesinde konu taşınmazın değeriNİN 500.000,00TL olduğu, bilirkişi raporunda taşınmazın kıymet takdirine ilişkin de bir değerlendirme yapıldığını, taşınmazın bulunduğu semt, imar durumu, fiili durumu, yapı maliyetleri, kira getirisi, otopark durumu ve emsal rayiçleri incelediğini ileri sürerek taşınmaza 470.000,00 TL tutarında kıymet takdir edildiğini, dava konusu taşınmazın kıymetinin ihtilaflı olmadığını kıymet takdirine itiraz dosyası ile dava konusu taşınmazın satışa esas değerinin 500.000,00TL olduğuna kesin olarak karar verildiğini, bilirkişi tarafından kıymet takdirine ilişkin bir değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda 470.000,00TL olarak gerçekleştirilen kıymet takdirinin hükme esas alınamayacağını, konu bilirkişi raporunda yapıldığı iddia edilen bu değerlendirmelere ilişkin hiçbir detay bulunmadığını, raporda kriterlerin sayıldığı, bu kriterlere dayanıldığının iddia edildiği ve kriterlere...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı borçlunun taşınmazında 11/12/2020 tarihli fiili haciz ve kıymet takdirinin yapıldığı, bu esnada tanzim edilen tutanağa göre borçlunun haciz mahallinde bulunduğu ve imzadan imtina ettiği ve şikayete konu haczi bu işlemlerle öğrendiği halde 7 günlük şikayet süresi içinde eldeki davayı açmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04/03/2015 tarih 2013/1610 E 2015/892 K sayılı ilamı , Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 03/04/2017 tarih 2017/1893 E 2017/5191 K sayılı 22.4.2005 T. 5078/8749; 24.3.2005 T. 2607/6131; 7.6.2004 T. 9875/14493 sayılı ilamlarında Meskeniyet şikayetinin kamu düzeni ile ilgili bulunmadığının belirtildiğini, bu nedenle haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği, davacı borçlunun taşınmaza uygulanan haczi öğrendiği halde 7 günlük süre içinde dava açmadığı belirtilerek, davacının meskeniyet şikayetinin süresi içinde açılmadığından reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet İddiası Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R 1-Kıymet takdirine ilişkin temyiz yönünden; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir....
Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 29.07.2013 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdirinin ise 12.02.2014 tarihinde yapıldığı ve bu raporun şikayetçi borçluya 13.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, taşınmaz hakkında daha önce yapılan bir kıymet takdiri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemenin kabulünün aksine, 29.08.2013 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edilen kıymet takdir raporunun meskeniyet iddiasına konu taşınmazla ilgisinin olmadığı, şikayetçi borçlunun, taşınmazla ilgili kıymet takdir raporunun, tebliğ tarihinden önce hacizden haberdar olduğuna dair icra takip dosyasında herhangi bir evraka rastlanılmadığı, dolayısı ile şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır. O halde, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
bulunmadığını beyanla, davanın usul ve esastan reddine, müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı Alacaklı T4 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yapılan ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın iddiasında haksız olduğunu, davacı tarafın kredi sözleşmesinde yer alan ve bilinen son adresi olan "Işıktepe Mah.ışıktepe Sok.dış Kapı No:3 Toroslar/Mersin" adresine ödeme emrinin gönderildiğini ancak tebligatın iade olması üzerine bu kez Tebligat Kanunu'nun 21.maddesi hükümlerine göre tebligat yapıldığını, yine kıymet takdiri raporunun aynı adrese Tebligat Kanununun 21.maddesi hükümlerine göre 02.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın ayrıca kıymet takdirine itiraz etmeyerek satışın yapılmasını beklediğini ve bu durumu ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğünü, bunun kabulünün mümkün olmadığını, davacının usulüne uygun satış ilanı ve kıymet takdir raporu tebliği sonucu ihaleden ve rapordan haberdar olduğunu ve ihalenin yapılmasını bekleyerek satış ilanına ve bilirkişi raporuna yönelik tebliğlere yönelik itiraz ileri sürmesinin usul ve yasaya aykırı...
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde,Davanın kabulüne, Bursa 9.İcra Müdürlüğü'nün 2017/3797 esas sayılı dosyasında 103 davetiye, kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğunun ve davacının tüm bu tebligatlara 20/12/2018 tarihinde muttali olduğunun tespitine, Birleşen dava 2018/1038 bakımından kıymet takdirine itiraz bakımından davanın kabulüne, Bursa 9....