Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....
, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, davacının süresinde kıymet takdirine itiraz ettiği, ... 5....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların meskeniyet iddiasının yasal süre içinde yapılmadığını, borçlu Abdullah'a 103 davetiyesi gönderildiğini, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunmadığını akabinde borçluya ve davacı eşine kıymet takdir raporunun tebliğ edildiğini, rapora karşı itirazda bulunulmadığını, taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin haciz şerhinden sonraki bir tarih olduğunu, satış ilanının her iki davacıya 16/03/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, işbu davanın açılış tarihi itibari ile de süresinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda, davacı borçluya icra takip dosyasında çıkartılan kıymet takdir raporunun 07/03/2020 tarihinde bizzat davacının kendi imzasına tebliğ edildiği, davacı borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna ilişkin tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir iddiasının da bulunmadığı, bu durumda 10/12/2020 tarihinde yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığı, Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imza ve borca itirazının süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Mahkememizin 07/01/2021 tarihli ara kararı ile verilen takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin ara karardan vazgeçilmesine, Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Davacının imza ve borca itirazının süreden reddine, Davacının meskeniyet şikayetinin...
Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Hukuk Dairesinin 17/02/2015 tarihli 2014/35489 Esas 2015/2294 Karar sayılı kararında zorunlu verilen ipotek sonucu, ipotekli taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunulabileceğinin belirtildiğini, davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu ve bu nedenle meskeniyet iddiasının kabul edilmesi gerektiğini, red kararının isabetsiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. İzmir 21....
Somut olayda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazda 18/04/2016 tarihinde kıymet takdirine yönelik keşif yapılmış olup kıymet takdir tutanağında "borçlu ..." ibaresi yazılı ise de, tutanakta şikayetçi-borçlu ...’nın hazır olduğuna dair bir kayıt mevcut değildir. Dolayısıyla diğer borçlunun kıymet takdiri esnasında hazır bulunmuş olması sebebiyle taşınmaz maliki şikayetçi-borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir. Diğer taraftan, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, borçlunun icra dairesine sunduğu 25/04/2016 havale tarihli dilekçesi ile dosyanın fotokopisini talep ettiği görülmüş olup borçlunun hacizden en erken 25/04/2016 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla, 02/05/2016 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2020/336 ESAS 2021/518 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İnegöl İcra Müdürlüğü’nün 2019/6601 Esas sayılı dosyasından gönderilen talimat ile Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2020/75 Talimat sayılı dosyasından 07/09/2020 tarihinde müvekkili adına kayıtlı bulunan Kayseri İli Melikgazi İlçesi Alparslan Mah. 2352 Ada, 3 Parsel B Blok Kat:14 Daire:27 nolu mesken niteliğindeki taşınmaz için kıymet takdiri yapıldığını, müvekkilinin bu kıymet takdiri ile birlikte meskeni üzerinde haciz olduğunu öğrendiğini, davalılar tarafından haciz konulan taşınmazın müvekkilinin haline münasip tek evi olduğunu, başkaca evinin bulunmadığını...
Öte yandan 103 davet kağıdı ve kıymet takdir raporu daha sonra davacı asile de tebliğ edilmiş ise de, bu belgelerin ikinci kez tebliğ edilmiş olması tekrardan meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı vermeyecektir. Bu nedenlerle, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından, istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; her ne kadar davacılar vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de, şikayete konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, davalının alacaklı olduğu icra dosyası üzerinden 12/02/2019 tarihinde taşınmaz üzerine haczin konulduğu, bu tarihten sonra alacaklı tarafça 06/02/2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, davacılar tarafından söz konusu haciz nedeniyle 20/04/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu ve bu şikayet üzerine verilen kararın 23/09/2021 tarihinde kesinleştiği, bu dönemde ilk yapılan kıymet takdiri üzerinden iki yıllık sürenin geçmiş olması sebebiyle 01/07/2022 tarihinde yeniden kıymet takdirinin yapıldığı, ancak ilk konulan hacizden sonra taşınmaz üzerine yeni bir haczin konulmadığı, yeniden kıymet takdiri yapılmış olmasının yeni bir meskeniyet şikayeti hakkı vermeyeceği, buna göre iş bu şikayetin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden...