İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece taşınmaza 25.04.2019 tarihinde haciz konulduğu, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, borçlu tarafa 25.07.2019 tarihli evrakların tebliğ edildiği tebligatın ekinde her ne kadar genel haciz evrakı yazılmış ise de dosya açıldığında bilirkişi raporunun olduğu UYAP sorgulamasında görüldüğünden şikayet eden borçluya kıymet takdir raporunun gönderildiği, taşınmaza konulan hacizin kıymet takdir raporunun kendilerine gönderildiği tarihte öğrenildiği, meskeniyet şikayetinin de yasal 7 günlük sürede yapılamamış olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir....
Kat, 6 Bağımsız Bölüm numaralı" taşınmaz olduğunu, söz konusu daire ile ilgili olarak müvekkiline İİK 103. maddesi uyarınca hacizle ilgili tebligat çıkarılmadığı gibi kıymet takdiri raporunun da usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırılık taşıdığını, dava konusu taşınmaza biçilen değerin o mevkideki emsal taşınmazların değeriyle karşılaştırıldığında çok düşük olduğunu, kıymet takdirine itiraz ettiklerini, satışın ivedilikle durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile taşınmazdaki haczin kaldırılması icra takibine konu taşınmazın kıymet takdirinin bilirkişi marifetiyle yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet iddiasının yanında kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Davacılar tarafından yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. a)Davacı T1'ın şikayeti yönünden yapılan incelemede; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. İİK.nun 82/12. maddesinde belirtilen haczedilmezlik şikayetinden yararlanma hakkı sadece takip borçlusuna aittir. Takip dosyasının incelenmesinde, davacı borçlu T2 hakkında yapılan takip nedeniyle, üzerine haciz konulan dava konusu taşınmazın tapuda davacı borçlu T2 adına kayıtlı olduğu, takip dışı davacı T1 tarafından bu taşınmazla ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulduğu görülmüştür. Şikayetçi T1'ın icra takibinde taraf sıfatı olmadığından, yukarıda anılan yasa maddesi gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....
Satış hazırlıklarının sürdürüldüğü sırada, borçlunun 18.05.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda, İİK’nun 82/12.maddesine dayalı olarak, kıymet taktiri yapılan taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece icra emri tebliğine göre süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece kıymet takdirinin 23/11/2019 tarihinde muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği sebebi ile süre aşımından reddine karar verildiği, Fakat duruşma tarihinin tebligatı eline ulaşmadığından söz konusu kıymet takdir raporunun tebligatının usulsüz şekilde yapıldığını, bu sebeple duruşmaya katılamadığından savunma yapamadığını, gerekçeli karardan da tesadüfen haberi olduğunu, usulsüz tebligat konusu değerlendirilmeden yokluğunda dosyanın karara bağlanmasına itiraz ettiğini ve yeniden yargılama yapılması gerektiğini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün 2019/8985 esas sayılı dosyasından yapılan takip üzerine borçlunun meskenin bulunduğu taşınmaz haczedilmiş borçlu, İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca, haline münasip evinin haczedilemeyeceğini ileri sürerek şikayette bulunmuştur....
Kat 6 nolu bağımsız bölümün 06/01/2021 tarihinde satıldığını, kıymet takdiri raporunun tarafına tebliğ edilmediğini, kıymet takdirinden haberdar olunduğunu, İskenderun İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/677 esas sayılı dosyasında meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, dava devam ederken taşınmazın satışının yapılmasının usulsüz olduğunu, taşınmazın müvekkilinin haline münasip tek evi olduğunu, artırma hazırlıkları aşamasındaki noksanlıklar ile taşınmazın satış ilanının tirajı düşük bir gazetede yayınlanmasının, taşınmazın önemli niteliklerinde alıcıların hataya düşmesi taşınmaz bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmaması, taşınmaza ait niteliklerin ayrıntılı şekilde belirtilmemiş olması taşınmaz satış ilanının tarafıma usule uygun tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ihaleye katılımın sağlanamadığını ve taşınmaz tahmin edilen kıymetinin çok altında ihale edildiğini, gayrimenkul satış ilanının usulüne uygun yapılmadığını, taşınmaz üzerindeki haciz...
Davalı borçlular vekili daha sonra 26.07.2021 tarihli ek beyanında, dava dilekçesinde taşınmazın sehven 8 parsel olarak belirtildiğini, müvekkillerinin 7 nolu parselde oturduklarını, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın 7 parselde kayıtlı taşınmaz olduğunu belirtmiştir. Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle, şikayetin süresinde olmadığını, davacıların haczi en geç kıymet takdirine gidildiğinde öğrendiklerini, 7 günlük şikayet süresinin geçtiğini, haczedilen taşınmazın meskeniyet iddiasına konu edilebilecek bir yer olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu tarafından, asıl davada haline münasip meskeni olduğundan bahisle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılması, birleşen davada kıymet takdirine itiraz istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davada davacının kıymet takdirine ilişkin itirazın kabulüne, taşınmazın değerinin 480.000 TL olduğunun tespitine karar verildiği, bu karara karşı şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına taşınmaz üzerindeki ipoteğin 3. kişi lehine ipotek tesis edildiği bu nedenle ipoteğin zorunlu ipotek kapsamında değerlendirilemeyeceği, borcun kapatılma tarihi 01.09.2020 olup haciz tarihi itibariyle borcun hala devam ettiği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine, kıymet...
Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun meskeniyet ve aile konutu olduğu iddiasına dayalı, haczin kaldırılması istemini içerir, her iki şikayetinin de süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, aile konutu iddiasına dayalı haczin kaldırılması isteminin esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir....
İİK.nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca (7) gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hacizle ilgili borçluya tebligat yapılmamış ise öğrenme tarihi kural olarak borçlunun bildirdiği tarihtir. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 13.12.2012 tarihinde haciz konulmuş, hacizle ilgili olarak İİK.'nun 103. maddesi uyarınca çıkartılması gereken davet kağıdının borçluya gönderilmediği, kıymet takdiri keşif tutanağına göre borçlunun kıymet takdirinde hazır olmadığı, borçlu adına çıkartılan kıymet takdir raporunun ise dava tarihinden sonra 31.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür....