İcra Hukuk Mahkemesiı 2020/478 esas ile verilen kesin karar neticesinde konu taşınmazın değeriNİN 500.000,00TL olduğu, bilirkişi raporunda taşınmazın kıymet takdirine ilişkin de bir değerlendirme yapıldığını, taşınmazın bulunduğu semt, imar durumu, fiili durumu, yapı maliyetleri, kira getirisi, otopark durumu ve emsal rayiçleri incelediğini ileri sürerek taşınmaza 470.000,00 TL tutarında kıymet takdir edildiğini, dava konusu taşınmazın kıymetinin ihtilaflı olmadığını kıymet takdirine itiraz dosyası ile dava konusu taşınmazın satışa esas değerinin 500.000,00TL olduğuna kesin olarak karar verildiğini, bilirkişi tarafından kıymet takdirine ilişkin bir değerlendirme yapılmasının yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda 470.000,00TL olarak gerçekleştirilen kıymet takdirinin hükme esas alınamayacağını, konu bilirkişi raporunda yapıldığı iddia edilen bu değerlendirmelere ilişkin hiçbir detay bulunmadığını, raporda kriterlerin sayıldığı, bu kriterlere dayanıldığının iddia edildiği ve kriterlere...
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava İİK'nın 82/12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Borçlunun haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi veya belge yoksa kıymet takdiri raporunun ona tebliğ edilip edilmediğine bakılmalıdır. Kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliğ tarihinden itibaren başlar. ( 12.Hukuk Dairesi E.2016/5391,K. 2016/23159) Elbistan İcra Müdürlüğü'nün 2020/38 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı borçlunun eski vekiline kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun 13/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, Elbistan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/55 esas sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve davanın reddedildiği anlaşılmıştır....
Dava, 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipte kıymet takdirine itiraz ve yeniden kıymet takdiri istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin (ı) bendinde; aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı olarak öngörülmüş, anılan Yasa'nın 115. maddesinin (2) no’lu bendinde ise; dava şartı noksanlığının varlığının tespiti halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde bulunan 2020/7 esas sayılı dosyada kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, ancak açmış olduğu bu davada da evin haczedilemezliği konusunda hiçbir itirazda bulunmamakla beraber, taşınmazın haczedildiğini bu tarihte kesin olarak öğrenmiş olduğu anlaşıldığını, İcra ve İflas Kanunumuzda haczedilemezlik şikayetinde bulunabilmek için herhangi bir süre öngörülmediğini, bu nedenle kural olarak şikayet için kanunda düzenlenmiş olan genel sürenin haczedilemezlik iddiasının ileri sürülebilmesi için de geçerli olduğu hukukumuzda kabul edildiğini, bu durumda 7 günlük şikayet süresi haczin öğrenilmesinden itibaren başlayacağını, davacı kıymet takdirine itiraz davası açtığı esnada taşınmaz haczini öğrenmiş olduğundan davanın açıldığı 24/01/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak 7 günlük itiraz süresini hiçbir itirazda bulunmadan geçirdiğini, bu nedenle süresi içeresinde ileri sürülmeyen bu itirazın sonrasında kötüniyetli olarak ileri sürülmesine olanak bulunmadığını...
Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....
İcra Dairesi'nin 2016/12936 E sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde 17/02/2020 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçluya ödeme emri tebliğinin, kıymet takdiri tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine itiraz hakkının tanınmadığını kıymet takdirine de bu dava ile itiraz ettiklerini taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, ayrıca taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olduğunu, davacının başkaca taşınmazının bulunmadığını meskeniyet itirazlarının da olduğunu beyan etmiş, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1571 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlular aleyhine 667.000,00 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, ödeme emirlerinin 15/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu Bodrum İlçesi, Akyarlar Mah., 171 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz kaydına 19/02/2019 tarihinde ihtiyati haciz şerhi konulduğu, dava konusu taşınmazın davacılardan T1 adına kayıtlı olduğu, taşınmazın kıymet takdirinin yapılarak raporun davacılar vekiline 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilince Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinde 2019/554 Esas ile 29/05/2019 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi kapsamında 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Bu durumda borçlunun kıymet taktirinin yapıldığı 02.09.2006 tarihinde hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği 02.09.2006 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 03.10.2006 tarihli şikayeti süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." denilmiştir. Y.12.HD.nin 2011/30963 E. 2012/15455 K.Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı meskeniyet iddiası nedeniyle haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İİK.nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri işleminin 27.03.2010 tarihinde yapıldığı, kıymet takdiri sırasında borçlunun hazır olduğu ve tutanağı imzalamaktan imtina ettiği görülmektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Gönen İcra Müdürlüğünün 2019/636 takip sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, Manyas İcra Müdürlüğünün 2020/70 talimat sayılı dosyası ile haciz konulan Manyas İlçesi, Kızıksa Mahallesi 114 ada 2 parsel 1 nolu meskeninde kıymet takdiri yapıldığını davalı tarafından Manyas İcra Hukuk Mahkemesinde açılan kıymet takdirne itiraz davasının dava dilekçesinin tarafına 28/01/2021 tarihinde tebliği üzerine öğrendiğini, haczedilen taşınmazın tek evi olması sebebiyle satışın durdurulmasını talep etmek zorunda kaldığını, haline münasip tek evi ile ilgili olarak meskeniyet itirazının kabulü ile konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kat 5 nolu bağımsız bölüm ile Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Hamidiye Mh., 379 ada, 3 nolu parsel, Bodrum Kat 9 nolu bağımsız bölüm yönünden meskeniyet iddiasında bulunduğu görülmektedir. Borçlu tek bir taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunabilir. Bu durumda mahkemece, davacı borçluya meskeniyet iddiasını hangi taşınmaz üzerinde kullanacağı yönünde seçim hakkı sorularak o taşınmaz üzerindeki meskeniyet iddiasının esasının incelenmesi gerektiği açıktır. Yine, dosya kapsamına göre, davalı tarafın, talimat dosyasında yapılan kıymet takdiri keşfi ile ilgili olarak iddiaları mevcut olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince, talimat dosyası getirtilmeden karar verilmesi de doğru değildir....